YAZARLAR

25 Haziran 2012, Pazartesi
Otomobil Tercihinde Coğrafyanın Önemi
KORAY KODAL Otomobil Tercihinde Coğrafyanın Önemi
Yazarın Tüm Yazıları

Belki de otomobilinizi seçerken bu bilgilerin ne kadar da önemli olabileceği aklınıza gelmemiştir. Düşünün dik yokuşlu bir bölgede yaşıyorsunuz. Hatta bu bölgede kış şartları yoğun geçiyor. Zemin sıklıkla kayganlaşabiliyor. Bu durumda yokuş kalkış desteği olan, 4 tekerlekten çekiş sistemli otomobillere yönelmek zorunda kalabilirsiniz. Bol virajlı ve zeminin belirgin olmadığı bir coğrafyada yaşayanlar da 4x4'lere yönelebilirler.

Deniz kenarına yakın bir yerde yaşıyorsanız neden cabrio bir otomobil satın almayasınız ki? İşte bu mantıkla ben de bir katlanabilir sert tavanlı bir roadster ile farklı coğrafi koşullarda sürüş izlenimi edinmek üzere bir parkur belirleyip yola çıktım. Otomobilimiz Mercedes-Benz SLK 200. Önce bol virajlı ve inişli-çıkışlı parkurdan ilerledim. Toz toprak etrafta uçuşurken aracın roadster özelliğinden feragat edip, coupe formunda ilerlemek en mantıklısıydı. Ne dışarıdaki yağmur, ne de başka bir doğa olayı iç mekanda rahatsız edici bir boyuta ulaşmadı. Hatta bu parkur, SLK'nın müzik sisteminin kalitesini bile fark edebilecek bir keyif yolcuğuna dönüştü. Ardından bol dur-kalkın yaşandığı şehir içi trafiğine geldi sıra. Bu noktada aracın cabrio keyfini sürmek üzere katlanabilir tavan açıktı. Ama trafikteki otobüslerin egzoz dumanlarının direk olarak suratıma gelmemesi için camları yukarı kaldırmak zorunda kalmam tam bir roadster keyfi yaşamamı engellemişti. Yokuş kalkış desteğiyle de sıklıkla durmayı gerektiren bir yokuşta hem konfor hem de güvenliği sağlamasıyla sanki dört dörtlük bir otomobil tecrübesi yaşatıyordu. Ama hala çok önemli tehlikelerle karşı karşıya olduğumuzu anlamam uzun sürmedi. İlki bir üst geçitin altından SLK ile, roadster konumundayken geçmeye çalışmam gibi. Çünkü üst geçitten benim geçtiğim yola doğru bir şelale çalışması planlanmıştı. Ve hareket halindeyken otomobilin üstünü kapatmak çok mümkün değildi. Bu aşamayı küvet içerindeymiş gibi hissetmeden tamamlamam için çok kıvrak olmam gerekti.

Demek hala üst geçit ve köprüler, tavanı açılabilen otomobiller için hazır değil! Bir diğer tehlike de önümde seyreden bir kamyonetin kasasından fırlayan devasa karton koli oldu. Yassılaştırılmış koli, direksiyonu başında olduğum roadster'ın A sütununun yanından ufak bir farkla geçti. Ve biraz daha aşağıdan geçmiş olsa belki de suratıma çarpıp kaza yapmama sebep olabilirdi. Demek ki coğrafi koşulları benim bir roadster sahibi olmamı engelliyor. Siz de otomobilinizi satın almadan önce hangi coğrafi koşullarda yol alacağınızı iyice tecrübe edin derim.

SON DAKİKA