Herkes suçlu olarak yolları ve bundan sorumlu olan yetkilileri ön plana atıyor. Ama burada asıl dikkat edilmesi gereken; sürücüler olarak biziz. Hem trafik kurallarına yeteri kadar uymuyoruz, hem de üstümüze düşen sorumlulukları taşımakta gereği kadar ciddi değiliz.

Geçtiğimiz haftalarda yıllık iznimin bir kısmını kullanmak üzere ailemle Balıkesir istikametine yola çıktığımda bir kez daha, sürücülerin çoğunun sorumluluklarını yok saydıklarına şahit oldum. En basitinden önde ve arkada oturan yolcularının hepsinin kemer takması gerekirken, sürücülerin bile kemer takmaktan kaçındığını gözlemledim.

Yeni otomobillerin çoğunda yer alan, kemer takılmadığında uyarı veren sesli sistemin bertaraf etmek için ise, emniyet kemerini koltuğun arkasından dolandırılarak yerine takma çözümü bulunlar ise kendi zekalarıyla övünüyorlar adeta.

Halbuki otomobilin içinde sizi tutan sadece emniyet kemeri. Kemer takılı değilken havayastıkları bile çalışmıyor, güvenlik sebebiyle. Peki bu metal yığınının içinde insanlar 90 km/s hızla giderken, 40-50 km/s hızla bile çarpıştıklarında ağır hasar görebilen araçlarda, vücutlarını neyin koruyacağını düşünüyorlar acaba? Araçlar sabun köpüğünden imal edilmiyor ki!

Sürücüler otomobillerinde başka insanların canlarını da taşıyorlar. Ve bu sorumluluğun bilinci altında ezilip, fazladan özen gösterecekleri yerde vurdumduymazlık devam ediyor.

Emniyet kemeri gibi temel bir güvenlik önlemini düşünmeyen sürücülerden, herhalde, araçlarının üzerindeki yüklere göre lastik basınçlarını ayarlamaları, doğru yükleme yapmaları ve araçların bakımlarını kontrol etmelerini de beklemek herhalde ütopya gibi kabul edilecektir.

Aynen bu tarif ettiklerimin tersini, inadına yapan onlarca otomobille karşılaştım 7 saatlik uzun yolculuğum boyunca. 4 kişilik bir otomobile 7 kişi sığan bir aile, arka camı tamamen kapatan bagaj yükleri, aracın yüklü ağırlığına göre ayarlanmayan lastik havaları yüzünden birbirinden farklı, havası inmiş lastikler ve çalışmayan stoplar.

Aynı manzarayı bir-iki araçta değil, onlarca araçta görünce tekrar hatırlatma gereği duyuyoruz. Lütfen, konuya sadece kendi canınızı tehlikeye atıyormuş gibi bakmayın. Sadece 10-20 dakikanızı alacak uzun yol tespitleriniz ve 2-3 saatte giderebileceğiniz ufak sorunlarını göz ardı edip, başka insanların yaşama haklarına tecavüz etmeyin lütfen.

Trafikte sorumsuz insanların bedellerini ödemeyi hak etmeyen insanlar olduğunu da aklımızdan çıkartmadan üstümüze düşen sorumluğu almalıyız. Gözlemlediğimiz yanlışlıklarla ilgili sürücüleri uygun bir üslupla uyarıp ya da konuyla ilgili trafik emniyeti görevlilerine durumu bildirmeliyiz. Ve böylelikle toplumda ortak bir hayat yaşamanın ne demek olduğun belki bir kez daha hatırlarız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Motor Presse'ye aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak, alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın