Geçtiğimiz Cuma günü İstanbul Trafiği bize yine tarihi bir gün yaşattı. İnsanın yaklaşık 3 saatte Bakırköy-Balmumcu rotasını tamamlaması şimdilik haber değeri taşıyor. Ama korkum o ki yakında rutinimiz haline gelebilir. Yolculuğumun bu kadar uzun sürmesinde benim de hatam var itiraf ediyorum. Radyodan yol durumunu dinledikçe kendime alternatif rotalar belirlemeye çalışmasam, E-5'ten sapmadan dümdüz devam etsem en kötü ihtimalle bir buçuk saatte hedefime varırdım. Neyse yaptık bir hata. Ekran başında borsayı takip eden simsarlar gibi radyoda açık veya açıkmış gibi duran bir yolun peşine takılınca "bildiğin yol en iyi yoldur" sözünün haklılığını bir kez daha hatırladım. Aslında benim ve benim gibi bu alternatiflere sapanların niyetleri doğru. Yanlış olan insanlarımızın hala ışıklı kavşakları kullanmayı bilmemeleri. Bizim bildiğimizi, gördüğümüzü eminim ki bu şehrin trafiğinden sorumlu olan veya yetkisi bulunanlar da gözden kaçırmıyorlar. Madem ki biz kontrol edilmeyince yanlış yapıyoruz neden yetkililer kontrol mekanizmasını devreye sokmuyorlar. Şu 15 Milyonluk şehirde işi sadece kilit noktalardaki kavşakları düzenlemek olan 1000 trafik polisi ya da trafik zabıtası olsa bu trafik bu kadar içinden çıkılmaz bir hal almaz.