Çekime henüz başlayamadan yıkamacıdan fırlayan bir araç benim kullandığım araca yandan çarptı. Neyse ki hiç birimizin sağlığına etki edecek bir tatsızlık yaşanmadı. Ortada sadece maddi hasar vardı. Şimdi diyebilirsiniz ki, "bunu bize neden anlatıyorsun, bu her gün hepimizin başına gelebilir!" haklısınız. Zaten amacım kaza sonrasını sizinle paylaşmak. Kaza yapan herkes gibi aracımızı güvenli bir yere çektikten sonra kaza tutanağı doldurmaya giriştik. Daha doğrusu girişmeye niyetlendik. Ama nafile. Aracımızda kaza tutanağı yoktu. Bu sefer bize çarpan aracın sürücüsü o kıymetli evrakı aramaya koyuldu. Sağa bak, sola bak yok… Sırada kalabalık çekim ekibimiz var. Önce Koray… Torpido gözü, yok; ruhsat, yok; kapı içleri, yok… Şimdi de Volkan devrede. Aynı boş çabalardan sonra umudumuzu kestik. Burada bize çarpan aracın kaza tutanağının olmamasını unutup test araçlarına odaklanmak istiyorum. Kontrol edilerek verilen üç şirket aracından da kaza tutanağının çıkmamasını anlamak mümkün değil. Beni asıl kızdıran bu üç otomobil arasında bir tanesinin bana teslim edilirken, araç üzerindeki OGS cihazının bile seri numarasının alınmasına rağmen içinden kaza tutanağının çıkmaması oldu. Geçtiğimiz hafta kış lastiği, bu hafta kaza tutanağı… Bakalım önümüzdeki hafta sektörümüz bizi nasıl şaşırtacak?

HAFTANIN YOL ŞARKISI

M.I.A.- BAD GIRLS