Bayramlar dünyagenelinde olduğu gibi bizim kültürümüzde de mutluluk ve kutlama günleridir. Bahaneler yaratılır, insanlar bir araya gelir, yenilir-içilir kısaca mutlu zamanlar geçirilir. Olması gereken budur. Peki bizde neden mutluluk ve kutlama günleri olan bayramlarda yüzlerce kişi ölüyor? 100'e yakın insanımız için bu son bayram oldu. Savaş halinde olan ordular bile 3 günde böylesine büyük kayıplar vermiyorlar. Kazaların en büyük faktörü şüphesiz insan. Gerekli bilgiye ve tecrübeye sahip olmayan ancak şehir içinde kısa mesafelerde otomobil kullanabilen, çift yönlü yolda nasıl sollama yapıldığını, bir dağ yolunda nasıl viraj alındığını bilmeyen acemiler, ister cahil cesareti, ister aptallık, ister sorumsuzluk diyelim "sevdiklerine kavuşmak" amacıyla yollara dökülüyorlar. Sürücü kursunda kaçımız gece sürüşü, otoban sürüşü, çift yönlü yolda sürüş gibi eğitimler aldı? Kaçımızın ehliyet hocası otomobilin kontrol edilemediği zaman ne kadar ölümcül bir araç olduğunu anlattı. Kaçımız 30 km/s'nin üzerindeki neredeyse her çarpışmanın ölümcül olabileceğini biliyor. Kaçımız EuroNCAP testi olarak bilinen çarpışma testlerinde önden çarpışmaların 64 km/s hızla gerçekleştirildiğini ve bu hızın bile otomobilleri hurda haline getirmek için yeterli olduğunu biliyor.

Bayram tatilinin son gününde İstanbul'a dönmek üzere yola çıktığımda (körfezi dolaşarak gerçekleştirdiğim yolculuk yaklaşık 7 saat sürdü!) insanın kanını donduran manzaralarla karşılaştım. Yalova çıkışında eşi ve birkaç aylık olduğunu tahmin ettiğim bebeğiyle yola çıkan sürücünün attığı makaslar aslında her şeyi özetliyor. Emniyet kemerini arkadan geçiren bu genç baba, kendi canını hiçe sayabilir. Ama hangi insan evladı, canının bir parçası olan henüz birkaç aylık bebeği otomobildeyken böyle bir salaklık yapabilir. Sizce yavrusunu bile hiçe sayan böyle bir "yaratık" sizi ne kadar düşünür.

Yol boyunca karşılaştığım bir diğer manzara da, Türk insanının otomobil içindeki yaşam alanını ne kadar verimli kullandığını gösterdi. Kaza haberlerinde her biri 5 kişilik olan iki araç çarpıştığında 8 ölü 4 yaralı gibi haberler duyarız. 5+5 ne zamandan beri 12 ediyor? Cevap çok basit. Önümde giden hatchback bir otomobilin "şapkalık" da denen bagaj üstü bölmesinde uyuyan 3-4 yaşlarındaki küçük çocuk, bir hafif ticari aracın yük bölümünde tabure üstünde seyahat eden 3 kardeş, ve belkide en ilginci koltukların arkasında ancak 10-15 cm boşluk bulunan iki kişilik bir pick-up'ta muhtemelen anne ve babası olan iki sorumsuzun oturduğu koltukların ardında bir poşet gibi yolculuk eden ancak ilkokul çağındaki iki çocuk her şeyi özetliyor. Daha bir kaç hafta evvel İstanbul'u vuran sel baskınında kapalı kasa bir panelvan'da hayatını kaybeden 7 işçi de demin yazdığım satırlardakine benzer bir mantığın kurbanı olmadı mı?

3 günlük bayram ve neredeyse 100 ölü insan. Ölüm bayramları daha ne kadar sürecek?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Motor Presse'ye aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak, alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın