İsmi lazım değil, yaşlı bir adam var. Bu adam Atatürk Orman Çiftliği'nin Türk milletinin malı olduğunu, söz konusu yerin amacı ve Atatürk'ün emirleri dışında kullanılamayacağını belirterek mirastan payına düşeni almak için mahkemeye başvurmuş...
Dilekçesine, "Eğer bu davayı kazanırsam, elime geçecek parayla Atatürk heykeli olmayan bütün beldelere standart bir Atatürk heykeli yaptırıp armağan edeceğim" diye de bir not düşmüş...
Maşallah Kemalistler bu argümanı bir slogan haline getirdiler, sırf Erdoğan'a çakmak için dönüp dönüp dillendiriyorlar. Muhalif basın da bunun üzerine balıklama atlıyor, manşetlerine taşıyor. (Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, AOÇ üzerine kurulu ya, o bakımdan yani.)
Acaba bu söylemin haklılık payı var mıdır?
Bildiğiniz gibi ecdadımız Kurtuluş savaşında ölüm kalım mücadelesi verirken Hint Hilafet Komitesi bize (halifeye, hilafete, Müslümanlara) yardım etmek amacıyla 600 bin lira para göndermişti...
Hintli Müslüman kardeşlerimizden gelen paranın bir kısmı Başkomutanlık Meydan Muharebesi'ne harcanmış, geri kalan kısmıyla da Atatürk Orman Çiftliği arazisi (başka araziler de, başka şeyler de tabii) satın alınmıştır. (Bunları yıllarca Atatürk'ün özel kalem müdürlüğünü yapan Hasan Rıza Soyak söylüyor!)
Demek ki neymiş efendim, Atatürk Orman Çiftliği arazisi (İslam kardeşliğinden kaynaklanan bir hamiyetle ve hilafete sahip çıkma adına) Hintli Müslüman kardeşlerimizin gönderdiği yardımla satın alınmıştır...
Bugün yerine Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yapılan arazinin temelinde Hintli Müslüman kardeşlerimizin parasının bulunması, kaderin ibretlik bir cilvesidir. Siz buna ilahi adaletin ilginç bir tecellisi de diyebilirsiniz...
Evet, o arazi artık bütün unsurlarıyla (üzerindeki muhteşem yapısıyla) halkımıza aittir...
Hal böyle olunca halkımız da kendi yerini bayramlarda ziyaret ediyor, şenlendiriyor... Sair zamanlarda da hizmetine sunulan yerleri dilediği gibi kullanıyor...
Demek ki, sırf Tayyip Erdoğan'a çatmak için bu tür Kemalist gururu gıdıklayıcı propagandaları seslendirmemek en doğrusu...