Son günlerde halkımız türlü türlü algı operasyonlarının içinde boğuşur halde, özellikle de güven depremleri ve artçı şokları ile beraber tarihte hiç rastlanmamış günler geçiriyor. Özellikle düne kadar candan gönülden hükümeti destekleyip kapı kapı referandum zamanı "Evet" oyu isteyecek derecede Ak Partiyi destekleyip dualar eden Cemaatin bu günlerde kin ve öfke söylemlerine, terör örgütünün temsilcisi bir partiye olan hayranlığına şahit olmak hepimizin dudağını uçuklatıyor.
Ben izlenimlerime dayanarak bu Cemaat denilen örgütün üç kısımdan oluştuğunu düşünüyorum.
Birinci kısım; bölge –ülke imamları, büyük bölge abileri ve Pensilvanya'da ki mülteciye yakın olan kişilerle beraber mültecinin kendisinden oluşan grup. Bu grup, ne yazık ki bariz ve kasıtlı bir şekilde hatta itikadî ve amelî noktalardan da çok ileri seviyede ofsaytları olan, ülkeye ihanet edip kişisel çıkarları için ülkeyi karıştıran, arkadan vuran bir grup.
İkinci kısım; cemaatte görevleri olan, aslında insan yetiştirme gayesi güden ama kendi yukarılarından gelen "bedduaya devam" talimatı nedeniyle insan yetiştirme eylemi; gençleri yurtlarda toplayıp tesbihât arkasından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a beddua ettirmekten ileriye gidemeyen, paralel medyayı takip etmekten beyni sulandığı için şehitlerin sorumlusunu hükümet olarak gören ve göstermeye çalışan, PKK'yı ve HDP'yi Türkiye halkının dostu zanneden ve çevresindekilere bunu enjekte eden bir grup. Bunlar da ne yazık ki basiretsizlik sınırını zorlayan, kendisi düşünmeyi bırakıp, aklını imamının cebine koyup akıldan istifa etmiş olan bir grup.
Üçüncü kısım; bir şekilde cemaate girmiş veya cemaat ortamında bulunmuş. Orada hoşuna giden görünüşteki güler yüz ve gizli çıkarlardan kaynaklanan fedakârlıktan etkilenmiş, o insanların bu dindar görünüm ve çabaya rağmen asla ihanet içerisinde olduklarına veya bir ihanete alet olduklarına inanamayan safdil bir halk grubu. Ya da çocukları cemaat okullarının kırtasiye sınıfında olmayıp zaten zeki olan ve bu nedenle onların okullarındaki eğitimden memnun kalıp bu durumu kaybetmek istemeyen gözü kapalı bir grubu da bu kısımdan sayabiliriz.
Benim birinci kısım için hiçbir diyeceğim yok. Birinci kısımdaki her şekilde uluslararası konjonktüre yön veren küresel güçlerin oyuncağı olmuş, tabanındaki insanları nasıl itaat ettireceğini ve nasıl yönlendireceğini iyi bilen, cerbeze sahibi, rüyaya dayalı, ağlak ve hamiyetperver söylemlerle göz ve kulak boyamaya çalışan hainler grubuyla zerre işim olmaz ve zerre onları muhatap da almam zaten.
Amma velakin; ikinci, üçüncü kısımdaki cemaat aktörlerine ve sempatizanlarına birkaç diyeceğim var!
- Sizler, bu hizmet ve himmet davasına iman - Kur'an'a hizmet etmek ve insan yetiştirmek emeli ile yola çıkmış veya bu nedenden ötürü çocuklarınızı bu kişilere emanet etmiş olan insanlarsınız. Sizin hiç mi basiretiniz, hiç mi insafınız yok ki "fikir özgürlüğü veya basın özgürlüğü" adı altında Peygamberimizin (S.A.V) çirkin karikatürlerini yapan bir dergiyi dahi savunacak ve savunanlara sempati duyacak kadar alçalabiliyorsunuz? İmana ve Kur'an'a hizmet etmek, Peygambere (S.A.V) hakaret edenleri haklı görmekle mi olur?
- Sırf Ak Parti iktidara gelmesin diye HDP ve CHP 'yi destekleyip, oylarınızı onlara vererek, teröre açıkça destek veren ve manevi değerlerden yoksun insanların başa gelmesi için çevrenizdekileri de ikna etmeye çalışarak mı Kur'an'ın bayraktarlığını yapabileceğinizi zannettiniz?
- Geçmişte ;"Bir yerlere gelip oralarda hizmet etmek için taviz vermeli, gerekirse içki içmeli, gerekirse bir füruat olan başörtüyü çıkarmalısınız." diyen hocanıza kanarak verdiğiniz tavizlerle o dönemde başörtüyü savunma ve İslam'ı sosyal hayatta özgürce yaşama davasında diğer din kardeşlerinize ihanet ettiğiniz yetmezmiş gibi, şimdi tam da Allah için, iman ve Kur'an için bir şeyler yapılabildiği bir konjonktürde bunu yapanları alaşağı etmeye çalışarak gerçekten ama gerçekten ne yapmaya çalışıyorsunuz?
- Filistin'deki din kardeşlerimize yardım götürmek için canını feda eden cengâverlerin şehadetine üzülmek ve katillere lanetler yağdırmak yerine, tam tersi katilleri bir otorite gibi kabul edip Mavi Marmara'daki şehitlerimiz için bir tek mesaj dahi yayınlamayan hocanızın dershanelerin kapatılması konusunda ağıtlar yakıp beddualar etmesi size İslam adına gerçekten riyakâr ve samimiyetsiz gelmiyor mu?
- Çok sevdiğiniz ve her haberine inanıp güvendiğiniz paralel medyada teröristlerin ölüm haberleri verilirken itina ile "teröristler öldürüldü" demek yerine "siviller öldürüldü" denildiğini görmek hamiyet-i İslamiyenize ve milliyenize dokunmuyor mu?
- Kumarbaz abinize, muhteşem köpük partilerine katılan abilerinize ve zındıkların kulüplerine verilen milyon dolarlara zerre miskal ses çıkarmadığınız halde, banka kapanmasın diye banka önünde cevşen okuyarak, himmet ve burs paralarını bu uğurda harcayarak kime ve neye hizmet ettiğinizin farkında mısınız?
- Güvenlik güçlerine, yargıya, milli eğitime ve daha birçok teşkilatın içine sızıp oralarda devletin hilafına ve hatta herkesin aleyhine deliller toplamaya çalışarak ve bunları biriktirip günü geldiğinde koz olarak bu insanlara karşı kullanmak üzere elinizde tutarak bir cemaat gibi değil, yasa dışı bir istihbarat teşkilatı gibi davrandığınızın farkında mısınız?
- Kur'an'da geçen "şehitler ölmez" hitabını dahi dalgaya alarak itikadî noktada Kur'an'ın hükmüne ters düşen insanların fikirlerini alkışladığınızda sizin de inancınıza zarar geldiğinin farkında değil misiniz?
- Kinle, öfkeyle, saldırganlıkla ve sürekli adavetle hareket edip, gece –gündüz beddua ettiği ve sizlere de el altından bunu telkin ettiği halde muhabbet fedailiği yapıyormuş kılığına bürünen hocanızın gerçek kimliğinin ve asıl amacının ne zaman farkına varacaksınız?
- Şarkı ve türkülerle yapılan, genç kızların süslenip püslenip oynatıldığı, şarkı söyletildiği Türkçe Olimpiyatlarına Peygamberimizin geldiği yalanını ağlak bir şekilde ve yakaza âlemi efsaneleriyle harmanlayarak cemaat arasında anlatıp, sohbetlerde tefekkür etmeyi, olimpiyatlara gidip orada alkış tutmayı dava adamı olmak ve hizmete destek vermek zannederken gerçekten inandığınız şeylerle yakından uzaktan hiçbir alakası olmayan bir tavır içerisinde olduğunuzun farkında değil misiniz?
- İmam-hatiplere, Diyanetin icraatlarına, devlet okullarındaki bilinçli öğreticilerin artmasına, diğer cemaat ve hak için çalışan insanların icraatlarına karşı çıkıp, üstüne onları tenkit edip "tek doğru biziz ve tek doğru eğitimi biz veriyoruz" söyleminde bulunarak ne yapmaya çalışıyorsunuz?
- Dinimizle dalga geçen ve manevi değerlerden yoksun eşkıyalardan oluşan PKK' nın ortadan kaldırılması gibi çok önemli bir icraatın yapıldığı bu günlerde askere, hükümete ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dualarla destek olmak yerine PKK'nın öldürdüğü asker ve polislerin şehadetinin sebebi olarak, PKK 'nın yok edilmesi için emir veren Erdoğan'ı suçlamak ve bu konuda, ecnebi basınla ağız birliği yapmak sizin imanınızın neresine yakışıyor?
Bunca zamandır uyuduğunuz artık yeter. Uyanın ve içinizdeki, vicdanınızdaki esas davanızı hatırlayın. İman'ın ve Kur'an'ın gölgesinden ne denli uzaklaştığınızın, ne denli rotadan saptığınızın farkına varın. Ya hemen Kur'an'ın düsturlarına dönün veya akıldan istifa ettiğinizi ilan edin. Ya boyunlarınızda size parayla satılan, üstünüzde paralel yapıya körü körüne itaat etme derecesinde bir sihir kuvveti olan "Kıtmir Duası" adındaki kolye görünümlü muskaları çıkarıp bu sihirden kurtulun ve gerçekleri görün ya da itikadî ve amelî noktada ehl-i sünnet çizgisinden saparak ehl-i bidat olan paralel yapının peşinden giderek ülkesini felakete sürükleyen, sırf batının çıkarlarına ters düşen icraatları imamlarınızın fikrine uymadı ve hoşuna gitmedi diye ülkeyi 13 yılda dünya devletleri seviyesine getiren bir liderin ölümünü bekleyen, arzulayan fitne ehillerinden olmaya devam edin. Seçim sizin. Bu seçimde, vicdan - insaf düsturlarınızın ve iman ettiğinizi söylediğiniz Kur'an 'a dair olan davanın mı yoksa sizi İslamiyet'e aykırı olan fikirlerle körü körüne itaati altına almaya çalışan imamlarınızın mı tarafını tutacağınızı siz seçeceksiniz. Katil PKK 'yı destekleyen HDP'ye mi, geçmişte Müslümanlara yaptığı icraatları malum olan CHP'ye mi, fırsatı varken dış mihraklardan gelen ani bir emirle terörist başını darağacından alan MHP 'ye mi, yoksa dinin, ülkenin ve tüm Türkiye halkının refahı için gece gündüz çalışan AK Partiye mi oy vereceğinizi siz seçin.