"PYD'nin silahlı kolu olan YPG'yi kuran isim Khebat Derik'ti. Derik, YPG'yi kurmadan önce PKK'nın kurucusu ve PKK'nın üst düzey isimlerindendi."
"PYD ve YPG'nin içinde bulunan birçok terörist, Türkiye'deki PKK saldırılarında da yer alıyor."
"PKK, bölgede çoklu bir yapılanmaya giderek PYD, HPG, YPG, YPJ ve YRK gibi terör örgütleri kurdu, ancak bütün bu örgütler ortak bir bütünden oluşuyor."
"PKK ve PKK ile bağlantılı örgütler arasındaki ayrım çok yüzeysel, ihtiyaca göre, bir teröristin bağlı olduğu birliği ve konuşlandığı bölge defalarca değiştirilebiliyor."
Okuduğunuz bu bilgiler bana ait değil. NATO'ya bağlı Teröre Karşı Savunma Mükemmeliyet Merkezi'nin yıllık dergisi, Terörizme Karşı Savunma İncelemeleri - 2016 sayısından alıntılar.
Raporun adı; Ölü İnsanlar Yalan Söylemez: PKK'nın Bölgesel Kılıf Oyununu Açığa Çıkarmak İçin Ölü Dataları Kullanmak.
Andrew Self ve Jared Ferris adında iki akademisyen, Suriye'de YPG saflarında öldürülen 2 bin 500 kişinin ölümünden yola çıkarak bir data ortaya çıkarmışlar. Sonuçta yukarıda alıntıladığım cümleleri de kapsayan bir rapor hazırlamışlar. NATO bünyesinde yayınlanan bir dergide böylesine bir rapor yayınlanması önemli. Bunu bir yere not edelim.
Bir de ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yayınladığı "yabancı terör örgütleri" listesine göz atalım.
Listenin en popüler terör örgütü el-Kaide. Listeye 1999 yılında giriş yapmış. Daha sonra yıllar geçtikçe el-Kaide'ye bağlılığını bildiren ya da onunla ilişkili olan tüm örgütler listeye eklenmiş. İsimlerini yazalım.
Mağrip el-Kaidesi; Tunus, Cezayir, Fas ve Batı Sahra'da etkin.
Arap Yarımadası el-Kaidesi; Arap yarımadasındaki 9 ülkeyi kapsıyor.
Hint Altkıtası el-Kaidesi; Hindistan, Pakistan, Bangladeş bölgelerinde saldırılar düzenliyor.
Dikkat ederseniz ABD, el-Kaide'yi terör örgütü listesine eklemekle kalmamış, onun diğer ülkelerindeki tüm şubelerini de listeye tek tek dahil etmiş. Listeye bakınca adında el-Kaide geçen bu örgütlerin dışında el-Kaide ile ilişkili olan ama farklı isimlere sahip örgütleri de görüyorsunuz.
Somali'den Eş Şebab, Pakistan'dan Hakkani Örgütü, Lübnan'dan Abdullah Azam Tugayları örgütleri el-Kaide'nin diğer ülkelerdeki kolları olarak listeye girmiş. Yani isimleri farklı olsa da, bu örgütler el-Kaide ile ilişkili yada onun kolları olarak listede yer alıyorlar.
ABD terör örgütleri listesinin bir diğer popüler örgütü elbette DEAŞ. Bu örgüt de önce kendi adıyla sonra diğer ülkelerdeki şubeleri ile listeye dahil olmuş.
2004 yılında listeye Islamic State of Iraq and the Levant, adıyla giren DEAŞ'ın diğer ülkelerdeki kolları da listeye sonraki yıllarda dahil edilmiş. Nijerya'da faaliyet gösteren Boko Haram 2013 yılında, Sina DAEŞ'i 2014'te listede yerini almış.
İran Horosan DAEŞ'i ve DAEŞ Libya Şubesi de 2016 yılında ABD terör örgütleri listesine dahil edilmiş.
Dikkat ederseniz burada da el-Kaide ile benzer bir durum söz konusu. Adında DEAŞ olsun olmasın, onunla ilişkili olan, ona biat etmiş tüm örgütler ABD terör örgütleri listesinde yerini alıyor.
Gelelim bizim konumuza.
PKK, ABD yabancı terör örgütleri listesinde hayli kıdemli. 1997 yılında listede yerini almış.
Ancak en kıdemli terör örgütüne burada bir ayrıcalık yapılmış.
El-Kaide, DEAŞ'ı ve onların tüm diğer ülkelerdeki kollarını da terör örgütleri listesine alan ABD; PKK'yı listeye dahil edip onun diğer ülkelerdeki kollarını listeye dahil etmemiş. İran'da PJAK, Suriye'de YPG ve alfabenin farklı harflerinden türettikleri diğer örgütler listede yoklar. PKK var ama onun diğer ülkelerdeki kolları yok.
ABD Savunma Bakanı Mattis, Savunma Bakanımız Fikri Işık'a bir mektup göndermiş.
Mektupta; YPG'ye verilen malzemelerin listelerinin her ay düzenli olarak Türkiye'yle paylaşılacağını söylemiş. Mattis, Mayıs sonunda YPG'ye sağlanan teçhizatla amaçlarının Rakka'nın tecrit edilmesi ve ele geçirilmesi olduğuna işaret etmiş.
Sağlanan bütün teçhizatın fotoğraflı kanıt ve görsel envanterinin tutulduğunu, DEAŞ'ın mağlup edilmesinden sonra silahların geri alınacağı özellikle ifade eden Mattis, ayrıca dağıtılan silahların sadece Suriye sahasında kalmasını temin etmek için ABD'li danışmanların sahada görev yaptığının altını çizmiş.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yayınladığı "yabancı terör örgütleri" listesi ve NATO'nun YPG-PKK ilişkisini kanıtlayan belgeleri, ABD-YPG ilişkisinin bugün olduğu kadar gelecekte de sıklıkla sorgulanması için yeterli zemini oluşturuyor. Burada önemli olan, sadece silahların geri alınması hususu değil. Önemli olan PKK'nın psikolojik olarak desteklenmesi ve örgüte meşruiyet sağlanmasıdır. Bakalım ABD, PKK'ya verdiği meşruiyeti nasıl geri alacak. Bunu ister mi o ayrı konu ama istese de bu konu silahların geri alınması kadar kolay olmayacaktır.