İnsanlar yıllardır muhalefet partilerine ve özellikle ana muhalefet partisi CHP'ye bir şeyi anlatmaya çalışıyor. Siyaset düşmanlık değil rekabettir! Rekabetten sonra da uzlaşma sanatıdır siyaset.
Konuyla ilgisi olan olmayan herkes, bunu muhalefete anlatmak için yıllardır ter döküyor.
Ama maalesef muhalefet partileri, kendi tabanlarını bile iktidara karşı 'düşmanlık' duygularıyla dolduruyor. Bu durum yıllardır, gazete köşelerinden, televizyon ekranlarından,
mahalle kahvehanesinden, sokaklardaki, evlerdeki muhabbetlerden,
seçim meydanlarından dile getiriliyor.
***
Mesela "niye iktidarla değil de CHP ile uğraşıyorsunuz?" diye soranlar var. Zaten iktidarı eleştiren o kadar çok ki. Birileri de muhalefeti eleştirsin ne olacak? Açık gerçeği reddetseler de günlük gazete tirajlarına bakınca görülüyor.
Gazetelerin dörtte üçü Hükümet'e sövüyor, hakaret ediyor. Evet maalesef eleştiri diyemiyoruz açık sövgü bu. İşte bunun için istiyoruz ki pozitif muhalefet yapılsın.
CHP yapıcı muhalefet yapsa, iktidarın yaptığından daha ilerisini söyleyip de onu teşvik etse memlekete daha faydalı olmaz mı?
***
Fakat CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu ne yapıyor? Muhalefet zannettiği, ancak düpedüz düşmanlık dolu hakaret üslubundan vazgeçmiyor. Kılıçdaroğlu daha geçtiğimiz haftalarda CHP'nin grup toplantısında iktidara karşı "Halkın direnme hakkı"ndan bahsetmedi mi?
Millet bu 'direnme hakkı'nın ne anlama geldiğini bilmiyor mu? 27 Mayıs 1960'ta da "İktidara karşı direnme hakkı kullanılarak" darbe yapıldı. Millet bunun ardından Menderes'e yapılanları unutmadı ki?
***
Neyse önceki gün gazetelere bir haber yansıdı. Haber şu;
İzmir Çeşme'de çarşı esnafını gezen Kılıçdaroğlu, bir kadın esnaf tarafından eleştiri yağmuruna tutulmuş. Eski CHP'li olduğunu söyleyen bir kadın esnaf Kılıçdaroğlu'na, "Proje üretin bırakın dalaşmayı" demiş.
Kadın aynen şöyle konuşuyor; "Eski bir CHP'li olarak söylüyorum; proje üretin. Yani bırakın dalaşmayı. Sürekli her iki tarafı da izliyorum. Biz halk olarak güzel şeyler istiyoruz!"
Evet CHP'nin potansiyel seçmeni İzmirli bir hanımın Kılıçdaroğlu'na söyledikleri bunlar.
Bizi dinlemiyorsunuz, bari kendi tabanınızı dinleyin Sayın Kılıçdaroğlu!