MERYEM GAYBERİ

MERYEM GAYBERİ

24 Şubat 2015, Salı

Yeni, Büyük ve Güçlü Türkiye

Türkiye'nin Suriye'deki Süleymanşah Türbesi'ne yönelik Şah Fırat Operasyonu, büyük bir başarı öyküsüdür. Bu operasyon tam anlamıyla bir smart move (Akıllı oyun), stratejik bir hamledir.

Vatanın emanetleri Mehmetçikler ve ecdadın emanetleri, güvenli ve daha geniş bir alana kurulu Suriye Eşmesindeki güvenli bölgeye getirildi. Suriye'de bugün devlet diye bir organizasyon yok. Devlete bağlı olduğunu iddia eden güçler, kendi toplumunu varil bombaları ile katlediyor.

Önüne gelen her örgütün ülke içinde kurtarılmış bölgeleri var. Esed rejimi ülkenin yarısından fazlasına hükmedemiyor. Hele DEAŞ çetelerinin hiçbir standardı yok. Nereyi ne zaman basacakları, kimi ne zaman kesecekleri, yakacakları belli değil.

İstihbarat bilgilerinin, oradaki Mehmetçiğin her an daha da artan büyük bir tehdit altında olduğunu gösterdiği ifade ediliyor. DEAŞ'ın, Ürdünlü askerlere yaptığı gibi Süleymanşah Türbesi'ndeki Mehmetçiği de esir alıp katletmesinin an meselesi olduğu tahmin ediliyordu.

***
Türbe, daha önce de Caber Kalesi'nden alınıp Halep'in Karakozak Köyü'ne nakledilmişti.
Şah Fırat Operasyonu ile Türkiye'nin anında ulaşamayacağı uzaklıktaki askerlerini alıp güvenli bölgeye getirmesi, karşı bir hamledir.

Hem DEAŞ çetelerine hem de 4 yıldır Suriye'de devam eden savaş ve terör ortamına Türkiye'yi de sürüklemek isteyenlere karşı.
Bu operasyonla Türkiye'yi savaşa sokmak isteyenlerin provokatif kozlarından biri daha ellerinden alınmıştır.

Yeni Türkiye'nin, milli iradeyle uyumlu güvenlik bürokrasisi ve istihbarat birimleri, Esed'e, DEAŞ'a, YPG'ye ve sahadaki daha bir sürü örgüte karşı tereyağından kıl çeker gibi operasyon yaparak milletimizi gururlandırdı.
***
F4 uçağımızı düşürdüler, Cilvegözü ve Reyhanlı'yı patlattılar, DEAŞ'ı sınırımızdaki Kobani'ye sevkettiler. Yine de bizi savaşa çekemediler. Muhalefet, düşmanlık yapmakla muhalefet yapmayı epeydir karıştırmış durumda.

Bu operasyonlarda da terör ve savaş ortamından evlatlarımızın kurtarılmasına sevinmek yerine "Kaçtık, toprak kaybettik" diyerek provokatif bir dil kullanmayı tercih etti.
Düne kadar "Türkiye'yi savaşa sokacak" diye eleştirdikleri hükümeti, şimdi de "savaştan kaçmakla" suçluyorlar! "Büyük devlet kaçmazdı, savaşırdı" diyorlar.

Türbenin etrafını saracak 2 bin kişilik kural tanımaz, savaş ahlakı bilmez çetelere karşı 39 Mehmetçiği şehit vermek onlara göre "Büyük devlet" olmanın göstergesi olur muydu?
Hayır! O zaman da "Hükümet Mehmetçiği korumaktan bile aciz" diyerek yeni bir savaş diline bürünürlerdi.

***
Siz küfretseniz de hakaret etseniz de itibarsızlaştırmaya çalışsanız da Türkiye artık, güçlü bir ülke! Musul'da DEAŞ'ın elindeki 49 vatandaşını, burunları kanamadan ülkeye getirmeyi başarabilen ülke. Japonya'nın, İngiltere'nin, ABD'nin bile başaramadığı kurtarma operasyonunu Türkiye Cumhuriyeti devleti başarmıştır.

***
Özellikle sosyal medyada güçlü ve büyük Türkiye istemeyen ne kadar çok kişi varmış diyorsunuz. Ama sokaklar öyle demiyor.

Millet ne dediğini her seçimde net şekilde gösteriyor. Muhalefet de düşmanlığı bırakıp devletin ve milletin yanında durmalı.

SON DAKİKA