Geçen haftaki Sabah yazımda "Her ramazan geldiğinde İsrail, dünya Müslümanlarının sabrını sınıyor" demiştim. Gerçekten böyle. BM'nin, AB'nin, batı dünyasının "kınama"larını takmayan İsrail, dünyadaki tüm Müslümanların ahını, bedduasını, kahrını üstüne çekmek için özel bir çaba sarf ediyor.
BM, AB, Rusya, ABD, Çin, Fransa, Almanya, İngiltere seyrediyor. Hatta seyretmek ne kelime "İsrail'in kendini savunma hakkını" alkışlıyor.
Arap Birliği, bir hafta sonra İsrail'i kınadı. İslam İşbirliği Teşkilatı her zamanki pasifliğiyle öyle bekliyor. Başbakan Erdoğan'dan başka "Filistin" diyen, Gazze'yi gündemine alan lider neredeyse hiç yok.
***
İsrailli bir milletvekili "Sadece çocuklar yetmez annelerini de öldürmeliyiz" diyebiliyor. Gazze'de sadece Filistinli çocuklar, kadınlar değil insanlık öldürülüyor.
Latin Amerika'dan Avrupa'ya, Afrika'dan Asya'ya insanlar sokaklara taşıyor. Kendi yönetimlerine ve uluslararası kuruluşlara isyan ediyor. İsrail'in arsız, şımarık, alçak bir ülke olarak yaptıklarına "Niye sesiniz çıkmıyor?" diye. Hatta New York'ta on binlerce Yahudi protesto ediyor İsrail'in Gazze'ye yaptıklarını.
Ajanslardan ve sosyal medyadan dünyanın dört bir yanındaki İsrail protestolarının fotoğrafları geçiyor. Yüz binlerce insan, İsrail'in Hitler Almanya'sına benzer tavrından nefret ediyor. Belki de dünyada İsrail'e karşı en sessiz en yumuşak en hafif tepkiler İslam dünyasından yükseliyor.
Çünkü bugünlük bir mesele değil Filistin. 50 yıldır aynı. İsrail katleder, dünya seyreder. Filistinliler ölür. BM'nin 5 daimi üyesinden biri veto etse İsrail'le ilgili en küçük bir kınama veya yaptırım dahi çıkmaz.
***
Aynı aileden 6'sı çocuk 18 ferdi sahur vakti bombardımanı ile katleden İsrail, tüm dünyanın nefret simgesi olmak için neden çabalar? Birçok Yahudi kuruluşu bile İsrail'in katliamlarına karşı protesto yapıyor.
Dünyadaki insanların çoğu senden nefret ediyor ey İsrail!
Dünya Müslümanları senden nefret ediyor ey İsrail.
Ve her gün "Allah'ın laneti üzerine olsun" diye beddua ediyor…