İdris Naim Şahin darbeleri araştırma komisyonuna gitmiyormuş..
"rahatsızım" demiş, başka bir takvim istemiş..
Onda suç yok ki..
Gitmesin elbette..
Gidip de ne olacak?..
Ne anlatacak ki komisyona?..
- Tam da 25 Aralık günü Pensilvanya'nın talimatıyla istifa etmesini mi?..
- 17 Aralık sonrası emniyet içindeki Fetöcü cunta tasfiye edilirken;
"eski mesai arkadaşlarıma yapılan bu hukuksuzluğu içime sindiremiyorum" demesini mi?
".. bu tasfiyeler akıl, hukuk ve adalet anlayışı ile izah olunamamaktadır…" demesini mi?..
- Kendi içinde bulunduğu hükümeti antidemokratik yollardan devirmeyi hedefleyen,
sokaktan darbe devşirmeye çalışan Faşist Gezi kalkışması için,
Ordu'da yaptığı konuşmada;
"demokratik bir tepkidir" değerlendirmesini mi?.
- Samsun'da jandarmanın terörist sanıp ateş açtığı iki kardeşten birinin ölmesi üzerine aileye taziye ziyaretine gittiğinde ettiği; 'Aksilik bu ya diğeri de ölebilirdi' şeklindeki kışkırtıcı sözlerini mi?
- Yoksa 'Uludere Trajedisi'ni mi?..
Darbe girişiminden tutuklu olan Akın Öztürk'ün bu hadisedeki icracı rolüyle kendisinin hükümet adına meseleyi nasıl sahiplenerek hedefe Erdoğan'a oturttuğunu mu?..
Bence Şahin'e sorulacak çok soru var..
Artık komisyon mu sorar savcı mı sorar, hakim mi sorar ben bilemem..
Ama Ak Parti'nin Ordu İl Teşkilatı danışma toplantısı sırasında kaldığı otele atıfla söylediği;
"O otel gizli bir otel falan değil yani. Zaten gizleme şansımız yok. Gittiğimiz oteli de maşallah birileri iyi takip ediyor. Yediğimiz pancar çorbasını da not ediyorlar…" derken kastettiği pancar çorbasını millet sahiden de merak ediyor..
O pancar çorbasının içinde kaç bağ pancar varmış?.. Barbunya mı kullanılmış yoksa beyaz fasulye mi?.. Mısırı kebiri yerinde miymiş?.. Kimlerle yemiş bu pancar çorbasını, kimler görmüş yerken.. Yemekten sonra bir de keyif sigarası içilmiş mi?.. Kahveyle?.. Hele bir görelim, çıksın da ortaya..