Sinir bilimci ve tüketici psikolojisi profesörü Dr. Matt Johnson'a göre, kendimize ait fotoğraflardan duyduğumuz rahatsızlık, bilincimizin farkında olmadığımız bir tarafından kaynaklanıyor. Bakın beynimizin bize oynadığı oyunla kendimizi neden beğenmiyoruz?
Dışarı çıkmadan önce kendinize güvendiğinizi ve şık olduğunuzu hissettiğiniz, ancak daha sonra çekilen fotoğraflarda hayal kırıklığına uğradığınız oldu mu? Kendinizi bir mercekten görmenin rahatsız ediciliğini hepimiz yaşamışızdır.
Her kusur daha büyükmüş gibi görünür, yüzünüz çarpık ve ifadeleriniz rahatsız edicidir. Bunu daha da kötü yapan şey, kendinizi aynı fotoğraftaki başkalarıyla karşılaştırmanızdır. Onlar zahmetsizce normal görünürken, siz görünümünüzü sorgulamaya başlarsınız.
Sağlam bir özsaygıya sahip olanlar bile, hoş olmayan bir fotoğrafın ezici etkilerinin kurbanı olabilir. Özgüveni aşındırabilir, kendinden şüphe etme ve eleştiri sarmalını tetikleyebilir.
PEKİ FOTOĞRAFLARDA NEDEN KENDİMİZİ BEĞENMİYORUZ?
Nörobilimci ve tüketici psikolojisi profesörü Dr. Matt Johnson'a göre, kendimize ait fotoğraflardan duyduğumuz rahatsızlık "salt-maruz kalma etkisinden" kaynaklanmaktadır. Bu psikolojik fenomen, ayna yansımaları gibi kendimize ait tanıdık görünümleri tercih ettiğimizi iddia eden bir bakış açısından kaynaklanıyor. Fotoğraflar bu aşinalığı bozarak rahatsızlığa neden olur.
Johnson bu durumla ilişkili olarak; ''Fotoğraflardan çok daha sık aynadaki yansımamızı gördüğümüz için, onunla daha rahat oluyoruz.' Yani evden çıkmadan önce her sabah banyoda yansımanızı kontrol ediyorsanız, muhtemelen kendinizin o belirli görüntüsüne aşina olursunuz'' açıklamasında bulundu.
