Sony, Türkiye pazarında PlayStation VR ile tek başına yol alacak. Dünyanızı değiştirmek ister misiniz?
Ekran: 5.7 inç OLED
Çözünürlük: 1920 x RGB x 1080 (960 x RGB x 1080)
Yenileme Hızı: 120 Hz, 90 Hz
Görüş Alanı: Yaklaşık 100 derece
Mikrofon: Entegre
Sensörler: İvme ölçer, jiroskop
Bağlantı: HDMI, USB
VR gözlüğü: Yaklaşık 187×185×277 mm (genişlik × yükseklik × uzunluk, çıkıntılı parçalar hariçtir, kafa bandı kısa halindeyken). Yaklaşık 610 gram (kablo hariç).
İşlemci ünitesi: Yaklaşık 143×36×143 mm (genişlik × yükseklik × uzunluk, çıkıntılı parçalar hariçtir). Yaklaşık 365 gram
Son yıllarda VR, uzun ismiyle Virtual Reality, Türkçe bahsedecek olursak da Sanal Gerçeklik, tüm dünyada büyük yankı uyandırmış durumda. Önce güçlü özelliklere sahip bilgisayarlar için düşünülen, sonrasında daha uygun fiyata ve bol çeşitle mobil platformlara adım atan VR headset'ler (gözlükler de diyebiliriz), artık Sony sayesinde yeni nesil oyun konsollarında da kullanılabiliyor. Tabii ki PlayStation 4 ve PlayStation 4 Pro'dan söz ediyoruz.
Kendi fikrimi belirtmem gerekirse...
Oculus Rift'in Kickstarter kampanyasından bu yana sanal gerçeklik teknolojilerine ilgi duyuyorum. Bunda tabii ki id Software efsanesi John Carmack'ın da payı büyük. Hoş, bu teknolojiler yıllar öncesinde de bilinen, üzerine yorumlar yapılan teknolojilerdi, ama artık bir şeyler farklı. Carmack'ın deyimiyle sanal gerçeklik teknolojileri, günümüzde hem çeşit, hem yazılım desteği hem de fiyat unsurlarıyla (Yine de yüksek fiyatlar var, ama eskiye göre daha uygun) milyonlarca kişi tarafından erişilebilir duruma geldi.
Bu pazardaki önemli oyunculardan bir tanesi de HTC. Tayvanlı firma, arkasına Valve Software'ı alarak HTC Vive'ı ortaya çıkardı ve tıpkı Oculus gibi üst seviye sanal gerçeklik deneyimi vadediyor.
Ama...
Hem Oculus Rift hem de HTC Vive tarafında geliştirme çalışmaları sürüyor. İki ürün de üst seviye özellikli PC'lere ihtiyaç duyuyor ve ciddi fiyatlara satılıyorlar. Öte yandan, erişilebilirlik ve teknik destek faktörleri de önemli.
Ben...
Bir Oculus Rift sahibi olmayı çok istiyordum. Bunda, geliştirici ekipte John Carmack isminin de olmasının katkısı büyüktü. Ayrıca Carmack, Doom 3: BFG Edition ve Doom (2016) da dahil birçok id Software oyununu Oculus Rift sanal gerçeklik platformuna uygun hale getirmek için çalışmalar yürütüyordu. Ne var ki Carmack, id Software'dan olaylı bir şekilde ayrıldı ve projeler iptal edildi. Doom'un (2016) Oculus'a değil de HTC Vive'a geleceği açıklandı, ama hala Türkiye takvimi konusunda bir bilgi yok.
İşte PlayStation VR'ın önemi burada kendini gösteriyor
Sony, PlayStation VR'ı tanıtırken "Oculus ve HTC'den daha güçlü bir donanım sunuyoruz" gibi bir iddiada bulunmadı. Aksine, bu iki ürüne kıyasla "daha uygun fiyatlı olacağından ve geniş içerik yelpazesi sunulacağından" söz etti ki bu, Sony'yi birçok ülkede rakiplerine karşı avantajlı konuma getiriyor. Dolayısıyla Türkiye'de de an itibarıyla sanal gerçeklik konusunda Sony'nin borusu ötüyor diyebiliriz.
Bu giriş kısmının ardından şimdi de gelelim ürünün kendisine ve deneyimlerimi sizlerle paylaşmaya.
PlayStation VR ve PlayStation Camera kutu açılış videosu (Unboxing)
Kutuyu açınca korkmayın
Açıkçası ürünün kutusunu açtığımda ürkmedim desem yalan olur. HDMI kablosu, uzatma kablosu, güç kablosu, çeşitli dökümanlar, ufak tefek cihazlar ve VR gözlük derken çok kalabalık bir içerik karşılıyor bizi. "E peki bunlar ne böyle, nasıl kuracağız bunu?" diye de sordum kendi kendime. Ama inanın, ürünün kurulumu gerçekten çok basit. Hem numaralandırma var hemde kutunun içindeki tabloda ürünü nasıl birkaç dakika içinde kurabileceğiniz anlatılıyor. İşin biraz can sıkan tarafı ise, kurulumdan sonra etrafın kablo çöplüğü gibi görünmesi. Bu, sadelikten hoşlanan kullanıcıların canını sıkabilir.
Fütüristik tasarım
PlayStation VR, fütüristik bir tasarıma sahip. Tasarımda ağırlıklı olarak plastik malzemelerden yararlanılmış. Arka kafa bandı gayet yumuşak ve rahat kullanım için ideal. Ürün çalıştığında ise, üzerindeki ışıklar yanıyor ve bilim kurgu filmlerinden fırlamış bir karakter gibi ortaya çıkıyorsunuz.
Gözlük, rahatsızlık uyandıracak bir ağırlıkta değil. Hem ön hem de arka tarafta, hem kafanızı hem de görüş açınızı rahat şekilde oturtabilmeniz için ayarlama fonksiyonları bulunuyor. Buna rağmen yine de cihazın özellikle alt taraftan biraz da olsa içeriye ışık sızdırdığını söyleyebilirim. Bu, çoğu kez sorun olmuyor gerçi. Yine alın ve göz çevrenizi çerçeveleyen malzemenin bir süre sonra terlemelere yol açtığını da söylemeliyim. Zaten bu tip ürünleri aralıksız olarak uzun süreli kullanmanız tavsiye edilmiyor.
Gözlüğün kablosunda bir de ufak kontrol paneli var. Ki bu panelde kulaklık girişi de var. Kutudan çıkan kulaklığı buraya takarak işitsel detayları da böylece kaçırmıyorsunuz. Tabii daha iyi bir kulaklığınız varsa onu da kullanabilirsiniz.
+ Şık tasarım
+ Kolay kullanım
+ Türkiye'de rahatlıkla bulunabilir ve geniş içerik desteği
- Özellikle göz ve alın kısımlarında kısa sürede terlemelere yol açabiliyor, alttan ışık sızdırabiliyor
- Kablo karmaşası can sıkabilir