Lara Croft ile acı dolu, heyecan dolu bir macera.
Windows XP Service Pack 3, Windows Vista,7 veya 8 (32bit/64bit) işletim sistemi
DX9 512MB ekran kartı (Radeon HD 2600 veya Nvidia 8600 gibi)
Çift çekirdekli işlemci (AMD Athlon64 X2 2.1 Ghz veya Intel Core2 Duo 1.86 Ghz)
1GB RAM (Vista için 2GB)
10GB boş disk alanı
Önce Far Cry 3, şimdi de Tomb Raider... Bu aralar ölümcül adalarda, hayatta kalma ve kendini ispatlama peşinde olan karakterlerle pek sık karşılaşır olduk. Ubisoft Montreal'in Far Cry 3'ü harika bir serüven sunuyordu. Hem kendimizi, hem de sevdiklerimizi alıp, medeniyetten uzak bir adadan kaçma derdindeydik. Tomb Raider'da ise, kim bilir kaç medeniyetten ziyaretçilerin geldiği bir adada buluyoruz kendimizi. Hoş, adadaki kalıntılar bize ufak da olsa ipuçları veriyor...
Açık açık konuşmakta yarar var. Tomb Raider, oyun dünyasının en popüler karakterlerinden bir tanesi. Hatta erkeklerin beğenisini kazanan bayan karakterler sıralamasında ilk sırada geliyor. Bunun sebebi tabii ki akıllı olması değil, seksi bir profile sahip olması. Hele Angelina Jolie'nin onu beyazperdede canlandırmasından sonra daha da popüler olduğu gerçek.
1996'daki ilk oyundan bu yana birçok farklı tasarımda Lara gördük. Haliyle gelişen teknolojinin de yardımıyla, son yıllarda çıkan Tomb Raider oyunlarında görsellik bir hayli üst düzeydeydi. Serinin köklerine inen 2013 model bu yeni oyun ise, görselliğin yanına heyecanlı bir hikaye akışını entegre etmeyi başarabilmiş nadir Tomb Raider'lardan. Hafızamı zorlayıp en geriye gittiğimde, bir depoda tahta kutular ve Lara'nın etrafını sarmış siyah köpekler hatırlıyorum. Evet, hepsi bu. Büyük bir Tomb Raider fanı değilim açıkçası. Ama bu, seriden habersiz olduğum anlamına gelmiyor.
Acı ve mecburiyet
Crystal Dynamics tarafından hazırlanan macera, az evvel de belirttiğim gibi Tomb Raider serisinin köklerine iniyor. Yapımcıların defalarca üzerine basarak söyledikleri "genç, çelimsiz, tecrübesiz, ama gelişime açık Lara", ilk kez karşımızda duruyor. Bu öyle heyecanlı bir süreç ki, her aşamada onunla birlikte gelişiyorsunuz neredeyse. Aldığı ilk silah, ormandaki ilk gezintisi, doğayla verdiği ilk sınav, aç kalmamak için öldürdüğü ilk vahşi hayvan, duyduğu pişmanlık duygusu ve çok daha fazlası, "acı ve mecburiyeti" birleştirerek karşınıza çıkıyor ve size, yani Lara'ya başka seçenek bırakmıyor. Ama durun, ne oldu ki? Lara'nın bu ıssız adada işi ne, ya da gerçekten ıssız mı burası?
+ Serinin köklerine başarılı bir dönüş ve daha önce görmediğimiz Lara'nın oyunu fazlasıyla dikkat çekici kılması
- Şiddet unsurları Tomb Raider gibi bir oyun için bazen biraz aşırıya kaçabiliyor