Hakkında ortaya atılan iddialar ve söylentilerle teknoloji dünyasında 'sızıntıların efendisi' olarak anılan Pixel 4, nihayet Google'ın düzenlediği lansmanla tanıtıldı. Heyecan verici özelliklere sahip olduğu gözlenen cihaz, piyasaya sürüldüğünde dengeleri değiştirebilecek güce sahip gibi görünüyor.
Samsung'un Galaxy Note10 ve Apple'ın iPhone 11 lansmanlarına göre daha sade bir sahnede daha açıklayıcı şekilde tanıtılan Pixel 4 ve Pixel 4 XL, önümüzdeki süreçte Google'ın birçok pazarda rakiplerine karşı en güçlü kozu olacak. Lafı daha fazla uzatmadan gelin bu dikkat çeken serinin özelliklerine daha yakından göz atalım.
Google, yeni amiral gemilerinde oldukça yenilikçi bir tasarımla gelmiyor hatta üst çerçevenin kalınlığı birçok kişi tarafından eleştiri konusu olabilir ancak bu çerçevenin altında yer alan sensörler düşünüldüğünde Google'a hak vermek mümkün. Telefonun arka kısmında yer alan kamera modülünün kare şeklinde olması, iPhone 11 serisinde de gördüğümüz bir hamleydi ancak Google'ın bu tasarımı Apple'dan aylar önce duyurduğunu da hatırlatalım.
Arka kısmında mat bir cam kaplamayla gelecek olan Pixel 4 serisi, alüminyum çerçeveye sahip. Geçtiğimiz yıl görülen çift tonlu tasarım bu yıl yok ancak Pixel 4'e baktığımızda tasarımın kötü durmadığını söyleyebiliriz.
Google'ın lansmanda açıkladığı verilere göre Pixel 4, 5,3 inçlik 19:9 OLED ekranla gelecek. Ekranın çözünürlüğü FHD+ olarak açıklanırken ekran yoğunluğunun da 444 ppi olduğu belirtildi. Pixel 4 XL ise 6,3 inçlik QHD+ OLED ekrana sahip. Ekranların en dikkat çeken özelliği ise 90 Hz yenileme hızına sahip olmaları.
Google'ın yeni amiral gemisinin arka kısmında bir parmak izi tarayıcısı yok çünkü teknoloji devi parmak izi tarayıcısını ekran içine taşımış durumda. IP68 sertifikasına sahip olduğu belirtilen Pixel 4 serisi, tümüyle suya ve toza dayanıklı olarak geliyor.
Lansmanda duyurulan en dikkat çekici özelliklerden biri de Pixel 4 ailesiyle hayatımıza girecek Motion Sense oldu. Üst çerçevede yer alan Soli radar sensörleri sayesinde kullanıcılar, artık havada yaptıkları hareketlerle cihazlarını yönetebilecekler. Google, bu sistemin elektromanyetik dalgalar aracılığıyla çalıştığından dolayı düşük ışıkta bile yüksek performans sunduğunu söylüyor.
Ekran kapalıyken bile çalışabilen Motion Sense ile kullanıcılar, müzik geçişleri yapabilecek, alarmları susturabilecek, telefonun ses düzeyini ayarlayabilecek ve uyumlu uygulamalarda özel jestleri kullanabilecekler.
