NASA'nın Mars'ta yaşam arayışı henüz sona ermedi. Yapılan son çalışmalarda, mikrobiyal yaşama ev sahipliği yapmış olabilecek eski bir gölün kanıtını bulundu.
Bilim insanları, diğer gezegenlerde de bir yaşam formu olup olmadığı konusunda çalışmalar yapmaya devam ediyor. Genellikle Mars, bu konuda en çok öne çıkan gezegenlerden biri. "Başka dünyalarda yaşam var mı?" sorusuna yeni bir cevap bulunmuş olabilir. İşte Mars'ta bulunan yepyeni keşif…
NASA'nın Mars'ta yaşam arayışı henüz sona ermedi. Yapılan son çalışmalarda, mikrobiyal yaşama ev sahipliği yapmış olabilecek eski bir gölün kanıtını bulundu.
NASA'nın Perseverance adlı uzay aracı, Jezero Krateri'ni araştırıyor ve burada suyun biriktirdiği çökeltileri tespit ederek, oluşumun üç milyar yıl önce "su akıntısı" yönündeki spekülasyonları doğruluyor.
Bir otomobil büyüklüğündeki Perseverance, kraterin görüntülerini yakaladı ve bilim insanlarının, 'neredeyse bir yol kesimine bakıyormuş gibi' 19 metrelik kaya katmanlarının enine kesit görünümünü görmelerine olanak sağladı.
Bulgular, önceki çalışmaların uzun süredir öne sürdüğü soğuk, kurak ve cansız Mars'ın bir zamanlar sıcak, su bulunan ve belki de yaşanabilir olduğu fikrini güçlendirdi. Bilim insanları, daha önce havzada su açısından zengin mineraller bulmaları nedeniyle gezicinin görevi için Jezero Krateri'ni seçtiler.
Kızıl Gezegenin çevresinde dönen "Mars Yörünge Keşif Aracı" da kraterin yalnızca su varlığında oluşabilecek "kil yapısı içerdiğini" ortaya çıkardı. Ancak ekip, Perseverance'ın son kanıtlarının havzada su aktığını kanıtladığını söyledi.
Bulgular, Mars yüzeyinin altına 10 santimetre aralıklarla radar dalgaları gönderen ve yüzeyin yaklaşık 19 metre altındaki derinliklerden yansıyan darbeleri ölçen Perseverance'ın cihazı kullanılarak ortaya çıkarıldı. Bilim insanları bu sayede çökeltilerin derin tabanını görebildiler ve iki erozyon döneminin ortasında iki farklı çökelti dönemi buldular.
Kaliforniya Üniversitesi (UC)-Los Angeles ve Norveç'in Olso Üniversitesi'ndeki ekip, deltanın altındaki krater tabanının eşit şekilde düz olmadığını fark etti. Bu eşitsizlik, yalnızca göl çökeltilerinin birikmesinden önce sudan kaynaklanan erozyonun meydana geldiği anlamına geliyor olabilir.