Psikolojik Danışmanı Döne Bitişik, öncelikle ailelerin yaşanan salgınla alakalı doğru kaynaklardan bilgi edinmelerini sonra da çocuklarına anlayabilecekleri sadelikte yaşanan bu süreci anlatmaları gerektiği tavsiyesinde bulundu. Çocuğun öncelikle yaşanan salgın ile alakalı ne bildiğinin öğrenilmesine dikkat çeken Döne Bitişik çocuğun, okuldan, televizyondan, arkadaşlarından ya da aile bireylerinden neler duymuş olabileceğin mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini ifade etti.
ÇOCUKLAR DA TIPKI YETİŞKİNLER GİBİ BELİRSİZLİĞİ SEVMEZ
Döne Bitişik, "Acaba çocuk bu virüse yakalanan herkesin ölebileceğini mi düşünüyor ya da yaşanan olayları hiç dikkate almayıp umursamaz bir tavır mı sergiliyor? Önce bunları kontrol etmemiz gerekir." dedi ve ekledi: "Sonrasında ise bu belirsiz ortamda en iyi yöntem, yaşanılan sorunu somutlaştırarak çocuğa anlatabilmektir. Çocuklar da tıpkı yetişkinler gibi belirsizliği sevmez, her şeyin kontrol altında olmasını ister. Çizimler yaparak sorunun ne olduğu çocuklara anlatılabilir bu sayede gözümüzle görmediğimiz virüsü elle tutulur gözle görülür yani kontrol edilebilir hâle getirebiliriz. Mesela inatçı bir ahtapot çizerek bunun ellerimize yapışabileceği, bu minik ahtapotlar yüzünden okullarımıza, işlerimize şimdilik gidemediğimiz ama ellerimizi bol sabunla 20'ye kadar sayarak yıkadığımızda bunlardan kurtulabildiğimiz, bu minik ahtapotun su ve sabundan çok korktuğu anlatılabilir. Ortaokul ve lise öğrencileri bu tip durumlara kısa sürede adapte olabiliyorlar ama daha küçük yaştaki çocuklar oyun, masal ve hikâyelerle bu zor süreçlere daha kolay uyum sağlayıp normalleşebiliyorlar."
KAYGI DÜZEYİNİ DENGELEMEK GEREKİYOR
Çocukların bulunduğu ortamlarda aile içinde yapılan sohbetlerin bile bu dönemde farklılaşarak önem kazandığını hatırlatan Döne Bitişik "Çocuklarda kaygı düzeyi özellikle bu tür dönemlerde çok artıyor. Şu sıralar evlerimizde en sık kullandığımız kelimelerden biri de risk. Evde anne babalar risk kelimesini sıkça kullandıklarında çocuklar bu virüse yakalandıkları zaman sonuç olarak başlarına çok kötü şeyler gelebileceğini düşünebilir ve bundan rahatsız olabilirler. Anne babalar çocukların rol modelleridir. Onların tutumu çocuğun risk algısının şekillenmesinde büyük rol oynar." diye konuştu.