Hamilelik sürecinde anne adaylarında görülen sık yakınmalardan biri de varislerdir. Varis, toplardamarların genişleyerek ve kıvrılarak cilt yüzeyinde belirgin hale gelmesidir. Varislerin temel nedeni, toplardamarlardaki kapakçıkların işlevlerini yitirmiş olmasıdır. Böylece kan geriye daha kolay kaçar, bu kaçış belli bir bölgede kanın göllenmesine yol açar ve göllenen kan, damarın yapısını ve şeklini bozarak damarın ciltten görülür hale gelmesine neden olur. Hamilelikte varisler sıklıkla bacaklarda meydana gelir. Ağrılara ve ciltte hiç de hoş olmayan görüntülere neden olabilir. Ağır vakalarda anne ve bebeğinin hayatını tehlikeye sokabilir. Dolayısıyla alınabilecek önlemleri bilmekte yarar var. Damar Cerrahisi Op. Dr. Mustafa Kemal Çalık, hamilelik döneminde karşılaşılabilen varis sorunu ile ilgili yapılması gerekenleri anlattı.
Varisi tetikleyen nedenler
Hamilelikte varisi tetikleyen pek çok farklı neden vardır. Bunlardan biri hamilelikteki hormonal değişiklikler nedeniyle toplardamar duvarlarının gerilme/genleşme yatkınlığının artmasıdır. Bunun dışındaki nedenler şöyle sıralanabilir:
-Bebeğin ve rahmin büyümesinin kalbe geri dönüş yolunda pelvis (leğen kemiği) içinde baskı yapması,
-Hamilelikte vücutta artan kan/sıvı miktarının bacak damarlarında daha fazla basınç oluşturması,
-Bel kemiğinde hamilelik nedeniyle oluşan eğrilik,
-Çoğul hamilelikler,
-Hamilelik öncesi varisin olması,
-Hamilelikte fazla kilo alımı veya obezite,
-Varisten korunma önlemlerinin alınmaması.
Anneye ve bebeğe etkileri
Anne adayı ayağa kalktığında bacaklardaki kan artar, bunun için vücuduna ve bebeğe yeterli kan göndermeyi amaçlayan anne kalbi daha fazla çalışır. Toplardamardaki kan göllenmesinden dolayı azalan kan hacmi; baş dönmesi ve hatta bayılarak yere düşme gibi hamileler için tehlikeli olaylar zincirine neden olur. Annenin bacaklarında daha önceden var olan dolaşımdaki değişiklikler ve hormonların etkisiyle artan problemler çirkin görünüm, kramp, kaşıntı vb. gibi basit şikayetlerin yanında derin sistemde pıhtıların oluşmasına neden olabilir. Oluşan varisler de daha fazla şişer ve göllenen kan miktarı artar. Bazen bu damarlar 1 parmak kalınlığına ulaşır ve bunda hamileliğin son aylarında anne karnındaki bebeğin yatış şekli de etkilidir. Doğumdan sonra bu damarların çoğu kaybolur. Ancak hamilelik sırasında göllenen ve böylece pıhtılaşma riski artan kanın, bebek ve annenin hayatını tehlikeye sokacağı bilinmelidir.
Prematüre doğumlara neden olabilir
Yapılan araştırmalara göre, işlerinden dolayı uzun süre ayakta kalan hamilelerde prematüre doğumlara daha sık rastlanılır. Ayakta kalan anne adaylarının kalbe giden kan miktarında azalma ve bebeğe yeteri kadar kanın ulaşmaması, prematüre doğumların en sık görülen nedenleri arasındadır. Bunun yanında trombofili (kalıtsal olarak kanın pıhtılaşmaya eğilimi) denilen hastalık da düşük nedenleri arasında önemli bir yer alır. Bu hastalar basit bir tedavi ile çocuk sahibi olabilir ve konulan tanı, annenin gelecekte oluşabilecek hastalıklarının önlenmesini sağlar.
Varislerin tedavisi
Doğumdan 2 ay sonra varis şikayetleri devam ediyorsa tedavi gerekir. Kozmetik sorun yaratan varisler dahil olmak üzere hamilelikte oluşan varisler için, doğumu takiben 3. aydan itibaren tedaviye başlanabilir. İstenmeyen bir görüntünün oluşmasının yanı sıra varislerin hayati tehlike de yaratabileceği göz ardı edilmemelidir. Varislerin tedavi edilmesini gerektiren en önemli nedenler şunlardır:
-Derin toplardamar sisteminde pıhtılara neden olması ve bu pıhtıların koparak akciğer embolisi gibi ölümcül bir tablo oluşturması,
-Varislerin kötü görünmesi,
-Hamilelik sırasında anne adayında belirtiler çok şiddetliyse ve ağrı varsa,
-Damarlarda pıhtı oluşmuşsa ve iltihaplanma varsa,
-Anne ve bebeğin dolaşımına önemli yük oluşturması.
-Gerekli tedbirler alınmadığında, erken doğum riskini arttırması.
Hazırlayan: Aytülike Keskin