Hadi oğlum… Hadi kızım… Hadiii… Çocuğunuza bu şekilde günde kaç tane hadi dediğinizi saydığınızda, şaşırtıcı oranda yüksek bir rakamla karşılaşabilirsiniz. Peki, bu kadar sık hadi demenin çocuklar üzerindeki etkileri neler olabilir Psikiyatrist-Psikoterapist Dr. İbrahim Bilgen, çocukken sık sık "Hadi" sözcüğü ile karşılaşan miniklerin büyüdüklerinde diğer yetişkinlere oranla daha telaşlı ve unutkan olabildiklerini söylüyor. Dahası var…
Öncelikle kurallar açıklanmalı
Çoğu ebeveyn çocuklarının yaptığı ya da yapamadığı bazı davranışlarından şikayetçidir. Ebeveynler çocuklarına birtakım kurallar koyar ve bu kurallara uymalarını, herhangi bir açıklama yapmaksızın beklerler. Kural koyarken atlanmaması gereken en önemli adım kuralın neden koyulduğunun açıklanması ve koyulan kurallar konusunda tutarlı davranılmasıdır. Anne ve babaların farklı kurallar koyması, çocuktan beklentilerinin farklı olması çocukta çelişki yaratacağı için; kuralların değişkenlik gösteren değil, mantıklı açıklamalar içeren nitelikte olması çocukların gelişiminde olumlu etki yaratacaktır. Bu kurallar çerçevesinde sergilenen davranışlar da ödül yöntemi ile sürekli hale gelecektir.
"Hadi" sözcüğü olumsuz etkiliyor…
Yetişkinlerin tüm davranışlarında çocukluk yıllarının etkilerine rastlandığını biliyoruz. Çocuklara çok sık "Hadi" sözcüğü kullanıldığında ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde ya çok telaşlı, her an bir şeyi kaçıracakmış gibi hareket eden, koşturan bireyler ya da bugünün işini yarına bırakan unutkan kişiler olabiliyorlar. Tembellik ya da sorumsuzluk diye adlandırılan birçok davranışın arkasında bu durum vardır. Bu tembellik ve sorumsuzluk durumunun değiştirilebilmesi de, anne-baba tutumları ile doğrudan ilişkili olmalıdır.
Ödül ve ceza sistemi
Çocuklarda istenen olumlu davranışı pekiştirmek ya da istenmeyen olumsuz davranışı söndürmek için ödül ceza sistemi geliştirmek ve kullanmak etkili olacaktır. Ödül derken öncelikle her çocuk için bunun farklı gelişebildiğini söylemek mümkün. Ancak en başından itibaren bu ödüllerin neler olacağını sizin şekillendirmeniz ve sınırlarını çizmeniz gerekir. Unutmayın ki olumlu davranışın devam etmesini istiyorsanız bunun için bakmanız gereken, davranışın sonuçlarıdır. Dolayısıyla sonuçları değiştirmek demek, istenmeyen davranışları da değiştirmek demektir. Davranışlar istenen olursa, davranışın oluşma sıklığı da otomatik olarak artacaktır. Özetle bir davranışı değiştirmek istiyorsanız, davranışların sonuçlarını da göz önünde bulundurmalısınız. Örneğin; alkışlamak, takdir etmek o davranış için ödül niteliği taşıyabilir ve davranışın oluşma sıklığını artırır. Davranışın ortaya çıkmasından sonra devam etmesinde rol oynayan edimsel koşullanmadır.
Negatif pekiştirme olarak "Hadi"
Pekiştirme denildiği andan itibaren artan bir davranış akla gelmelidir. Siz çocuğunuzun istenmeyen davranışını ortadan kaldırmak için sık sık "Hadi" derseniz belli bir süre sonra "Hadi" demenizin çocuk için bir anlamı olmayacak ve hatta çocuğunuzda agresyona sebep olacaktır. Çünkü aslında siz burada "Hadi"leyerek çocuk için negatif pekiştirme vermiş oluyorsunuz. Oysaki istenen davranışı yapması için "Hadi"lemek yerine yapabildiği kadarına iltifat etmek, istenen davranışın ortaya çıkmasına pozitif pekiştirme ile yardımcı olabilmek demektir. Örneğin; çocuk derslerine çalışma konusunda zorluk çıkarıyor ve sık sık ara verme ihtiyacı hissediyorsa ve buna rağmen siz de "Hadi devam et." şeklinde ısrar ve ikna çabanızı sürdürüyorsanız çocuk bunu "Karşı koy." anlamında algılayabilir ve hükmedilmeyi önlemek, kontrolü elde tutmak için ders çalışmayı tamamen bırakmayı tercih edebilir, endişe ve öfke duygularını yaşayabilir. "Hadi devam et." yerine "Sabrını ve çabanı takdir ediyorum." diyerek çabasına ve emeğine iltifat ederseniz çocuk bu çabayı da sürdürmeye devam edecektir. "Hiç çaba göstermezsek ne yapacağız, ne söyleyeceğiz." şeklinde düşünülebilir. Mutlaka inatlaşmadan dikkat eksikliğinin olup olmadığını anlamak için test yapılabilir.
Anne babalara öneriler
O "Hadi" sözcüğü yerine yapabildiği kadarına iltifat edin.
O Açıklamalarınız kısa ve yaşına uygun olsun.
O Israr ve ikna çabanızı sürdürmeyin. Aksi halde çocuğunuz karşı koymanın, ilgi çekmenin ve size hükmetmenin yollarını öğrenebilir.
O Sorumluluğun ancak neden sonuç ilişkisi ile öğrenilebildiğini unutmayın. Bırakın arada ders çalışmadığı için öğretmeninden uyarı almayı, yemek yemediği için acıkmayı, okula geç kalırsa sorun çıkabileceğini fark etsin.
"Dikkat eksikliği olabilir"
Dikkat eksikliği olan çocuklar; unutkanlıkları, dalgınlıkları, zamanlarını ayarlamak ve sorumluluklarını yerine getirme konularında sıkıntı yaşadıkları için anne babaları tarafından çok sık olarak "Hadi" lenmeye maruz kalırlar. Bu nedenle anne baba çocuk ilişkisi yara alır ve ergenlikte daha fazla sıkıntılar yaşanabilir. Dolayısıyla bu durum tedavi edilmelidir. -PSİKİYATRİST-PSİKOTERAPİST DR. İBRAHİM BİLGEN
Hazırlayan: Işıl Evrim Akgün