Bebeğin kağıt gibi düz olan omuriliği hamileliğin birinci ayının sonunda yavaş yavaş kendi üstüne katlanıp tüp şeklini alıyor. İşlem yarıda kalır ve omurilik kapanamazsa, halk arasında "Ayrık veya açık omurga" olarak bilinen spina bifida oluşuyor. Hamileliğin ilk dördüncü haftasının sonunda oluşan bu anomalide bebeğin omuriliği ve buradan çıkan sinirlerin bir kısmı vücut dışında açık olarak ya da bir kese içinde yer alıyor. Spina bifida; beyinde sıvı toplanması (hidrosefali), kifoz (kamburluk), kısmi felç, ayaklarda yürümeyi önleyecek boyutta anomaliler, böbrek kaybına yol açabilen mesane problemleri, idrar ve büyük tuvaletini kaçırma, cinsel fonksiyon bozuklukları gibi yaşamsal öneme sahip problemlere yol açabiliyor.
Spina bifida tümüyle önlenemese de, riski minimum düzeye indirmek mümkün olabiliyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Memet Özek, ülkemizde spina bifida oluşumunun en sık görülen nedeninin anne adayında yetersiz folik asit olduğuna dikkat çekerek, "Bebeğin omuriliğinin hamileliğin ilk dördüncü haftasının sonunda tüp şeklini alma sürecinde 'folik asit' takviyesi son derece önemli bir rol üstlenir. Hamilelik öncesinde folik asit takviyesi riski minimum düzeye düşürebiliyor. Bu nedenle anne adayının spina bifida riskine karşı hamile kalmadan önce kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurarak en az 3 ay süreyle mutlaka folik asit takviyesi alması çok önemli. Anomali, hamileliğin birinci ayının sonunda oluştuğu için hamilelik başladığında alınan folik asit takviyesi artık yarar sağlamıyor" diyor.