Anne karnındaki dönemden itibaren bebeğin baş çevresinin ölçülmesi yaşanabilecek sorunlara erken müdahale şansı verebiliyor.
Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, bebeklerde beyin sağlığını etkileyen rahatsızlıkların olduğunu ifade etti.
BEBEĞİNİZİN KAFASI NORMALDEN BÜYÜKSE
Beyin, kafatasında beyin omurilik sıvısının içinde bulunmaktadır. Beynin beslenmesine, atıkların taşınmasına, basınç değişikliklerinin düzenlenmesine ve dışarıdan gelebilecek darbelere karşı koruma özelliği olan beyin omurilik sıvısı çeşitli nedenlerle artış gösterebilmektedir. Hidrosefali yani kafa içindeki su birikmesinin kritik boyutlara ulaşması; beynin büyümesini ve gelişmesini engelleyebilmektedir. Kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte;
-Başın normalden fazla büyümesi
-Kafa derisinin incelmesi ve kafadaki damarların belirginleşmesi
-Kusma
-Huzursuzluk
-Gözlerin aşağıya kayması
-Nöbetler
-Yürüme veya konuşmada gerileme hidrosefalinin en sık rastlanan belirtileri arasındadır.
-Tedaviyi geciktirmeyin
Hidrosefalinin tedavisi endoskopik yöntemlerle veya şant yerleştirilerek yapılmaktadır. Endoskopik yöntemlerin başarılı olup olmayacağı görüntüleme tetkiklerinden elde edilen sonuçlarla öngörülebilmektedir. Endoskopik müdahalenin uygulanamadığı durumlarda şant tedavisi tercih edilmektedir.
Hastada ömür boyu takılı kalan şant, beyin içinde biriken fazla sıvının vücudun farklı bölgelerine aktarılmasını sağlamaktadır. Bazı durumlarda şant tıkanabildiği için değiştirmek gerekebilmektedir. 1 saat gibi kısa bir sürede gerçekleştirilen şant takma işlemiyle bebeğin beyin gelişimine imkan verilmektedir.
BEBEĞİNİZİN BINGILDAĞINI KONTROL EDİN
Baş çevresinin aşırı büyümesi gibi büyümemesi de sorun yaratabilmektedir. Erken kemikleşme sonucu kafatasının beklenenden önce kapanması beynin baskı altında kalmasına neden olmaktadır. Kraniosinostoz olarak adlandırılan bu durumda halk arasında bıngıldak olarak tanımlanan fontanel kapanarak şekil bozukluğuna yol açmaktadır. Kafatasının içinde hapsolan beynin büyümesi alın ya da kafatasının arkası gibi birleşmenin olduğu yerde kabarıklık meydana getirmektedir.
Ebeveynlerin başın üst kısmında bıngıldak olarak bilinen bölgeye parmaklarını koyarak beynin atımını takip etmeleri kafatasının erken kapanıp kapanmadığını erken teşhis etmek bakımından önemlidir.
MUTLAKA BEBEĞİNİZİN BAŞ ÇEVRESİNİ ÖLÇTÜRÜN
Anne karnında başlayan bebeğin baş çevresinin ölçümü doğumdan sonra da her ay aksatılmadan yapılmalıdır. Baş çevresinde olması gerekenden fazla büyüme ya da büyümeme durumunda hemen bir uzmana başvurulmalıdır. Kafatasının beklenenden önce kapanması durumunda radyolojik görüntülemelerle kafatasını ve beynin durumu kontrol edilmektedir. Sinir sistemi, beyin ve omuriliğin mahremiyetini bozacak bir kapanma varlığı ile beynin üstünde kemik olmadığı durumlarda bebeğin beyin gelişimini korumak için cerrahi işlemle birleşen kemikler açılmaktadır.
Beyin gelişiminde sorun yaşamamak için bu işlemin zaman kaybedilmeden yapılması hayati önem taşımaktadır. Cerrahi işlemde bebeğin kilosu önemli olduğu için gerekli haller dışında ameliyatlarda genellikle 5 ya da 6. ay tercih edilmektedir.
ÇOCUĞUNUZU AYNI POZİSYONDA YATIRMAKTAN KAÇININ
Kraniosinostoz 9-10. ayda başlamışsa, beyin rahat, şekil bozukluğu da fazla yoksa cerrahi işleme başvurmadan bekleyerek gözlemlemek olumlu sonuçlar verebilmektedir. Bebek 13-14. aya ulaştığında bir miktar şekil bozukluğundan başka bir sorun görülmüyorsa bu süreç müdahale gerektirmeden tamamlanabilmektedir. Erken kraniosinostoz tablolarında çocuğun yatış pozisyonuyla beyni şekillendirme imkanı da bulunmaktadır.
Bebeklerin kemikleri çok elastik olduğundan, devamlı aynı pozisyonda yatırılması halinde yatış yönünde çöküntü oluşabileceği unutulmamalıdır. Beyin sıkışıklıktan dolayı bir baskı altında değilse ilerlememiş kraniosinostoz vakalarında kask yöntemiyle de şekil bozuklukları giderilebilmektedir.
HİDROSEFALİ RAHATSIZLIĞI ANNE KARNINDA BELLİ OLUYOR
Hidrosefali ya da kapanma defekti varlığı, bebek henüz doğmadan, anne karnında yapılan intrauterin ultrasonografik incelemeler ve testlerle saptanabilmektedir. Bu tür bir riskin varlığında müdahale için doğum beklenmektedir.
Bebeğin dünyaya gelmesinin ardından yapılan muayeneyle defektin ne kadar hayati olduğu konusunda fikir sahibi olunduktan sonra tedavi şekillenmektedir.