Çiftler mutlu giden evliliklerini bir bebek sahibi olarak devam ettirmek isterler. Fakat buna kendilerini nasıl hazırlamaları gerektiği hakkında pek de fazla fikir sahibi değildirler. Çevreden alınan bilgiler veya yapılan araştırmalar anne-baba olmak için yeterli olmaz. Aslında bütün bunları zamanın akışına bırakmak her şeyi spontane yaşamak gerekir. Çünkü anne-babalık olgusu, deneyerek ve yaşayarak kazanılan bir ödüldür. Doğacak bebeğinizi kollarınıza almanın heyecanı varken, 9 ayı endişelerle geçirmeyin. Bu keyifli sürecin tadını çıkarın. Psikolog Şeyda Özdalga'nın sunacağı öneriler ve vereceğimiz önemli ipuçları ile bu sınavı da başarıyla tamamlayın.
Anne-baba olmanın önemi…
Toplumsal geçişte anne ve baba olmak "aile" olmak demektir. Anne-baba rolü çok fazla sorumluluk isteyen, geri dönüşü olmayan, birçok bilgi ve beceri edinmeyi ve sosyal anlamda fedakarlık yapmayı gerektirir.
Çocuk evliliği tamamlar mı?
Evlenmek için duygusal olgunluğa erişen kişiler, evlendikten bir süre sonra anne-baba olmak için de duygusal olgunluğa erişebilirler. Özellikle anne olmak için gereken sorumlulukları yerine getirebilmek, kadının duygusal yönden güçlü ve olgun olmasını gerektirir. Anne ya da baba olmaya hazır olmayan bireylerin, anne-baba olmaya zorlanması, hem anne-baba hem de çocuk açısından istenmez. Çocuk sahibi olmak, aile ve toplum hayatının sürdürülmesi açısından önemlidir. Anne-baba adayının öncelikle evliliklerinin sağlıklı bir şekilde yürüyor olduğundan emin olmaları gerekir. Çünkü sanıldığının aksine kötü giden evlilikler çocuk sahibi olunduğunda daha iyi olmazlar ve çocuk evliliğin can simidi değildir. Tersine, çocuk evlilik ilişkisi içine yeni bir yük getirir. Bu yükü kolaylıkla taşıyabilmenin en önemli koşulu ise eşlerin iyi, sağlıklı, keyifli ve doyurucu bir ilişki yaşıyor olmalarıdır. Çocukla birlikte tüm yaşam düzeninin değişeceği, sosyal yaşama ve iş yaşamına dair önemli değişikliklere hazır olunmalıdır. Birçok çalışan ebeveyn, çocuklarını çok sevmelerine rağmen zamanlarının ve enerjilerinin önemli bir bölümünü onun için ve onunla geçirmeleri nedeniyle mesleki anlamda istedikleri yere ulaşmakta zorluklar yaşadıklarını ve zaman zaman çocuk sahibi olmanın bir engel teşkil ettiğini belirtmektedir. Ancak ortak kararla çocuk istememek, evliliğin devam etmemesinin de koşulu olamaz.
Çocuk için doğru zamanlama
Fiziksel ve ruhsal yönden sağlıklı bireyler olarak evliliğe karar veren kişilerin öncelikle sağlıklı ve uyumlu bir ilişki içinde olmaları gerekir. Başarılı anne-baba olma, evliliğin ilk günlerinden itibaren eşler arasında uyumlu ilişkiler kurmakla başlar. Eşler öncelikle dengeli ilişkiler kurabilen, evlilikten beklentilerini ve rollerini bilen, benimseyen bireyler olmalıdırlar. İyi anne-baba olmadan önce iyi eş olmanın evliliği başarıya götüreceği unutulmamalıdır. Çocuklar uyumlu ve güvenli bir aile ortamında kişiliklerini sağlıklı geliştirme olanağı bulurlar. Çocuk, anne ve babanın birbirine karşı sevgi ve bağlılığını gördükçe ruh sağlığı yerinde bir birey olarak yaşama hazırlanır. İdeal bir zaman belirlemektense psikolojik, fiziksel, ekonomik olarak hazır olmak ve çocuk gelişimi hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir.
Temel koşullar
Çocuk sahibi olmak için temel koşul, eşlerin fiziksel ve ruhsal yönden sağlıklı olmalarıdır. Evlenecek bireyler hem kendi sağlıkları hem de eşlerinin sağlıkları hakkında bilgi sahibi olmalıdırlar. Gelecek kuşakların sağlıklı olabilmesi için genetik yönden uyumlu ve sağlıklı olmak önemlidir. Kalıtımsal hastalığı olan iki insanın evlenmeleri halinde çocuk sahibi olmamaları önerilir. Akraba evliliklerinde kalıtımsal hastalıkların ortaya çıkması kolaylaşır. Anne-babalık, sorumluluk gerektirir. Bedensel engelli bireylerin, çocuk bakımı konusunda zorlanacakları bir gerçektir. Aynı şekilde ruh sağlığı yerinde olmayan anne-babaların sağlıklı ve mutlu çocukları yetiştirmeleri de beklenemez. Uygun yaşta anne ve baba olmak da çocuğun, annenin ve babanın sağlığı açısından çok önemlidir. Kendine güvenen, sorumluluk alabilen, bağımsız karar veren, çevresine uyum sağlayan, toplumsal kurallara saygılı olan, ruh ve beden sağlığı yerinde olan birey; iyi bir eş, iyi bir anne ve baba olabilir. Evlilikte uyumun sağlanabilmesi için bireylerin ekonomik bağımsızlıklarını kazanmış olmaları gerekir. Anne-baba olmaya hazır olmanın koşulu; ekonomik durumun yeterli düzeyde olması, doğacak çocuğun bakım ve eğitim giderlerinin planlanmasıdır. Aileye katılan yeni bireyler ailenin ekonomik yükünü arttırır. Anne-babaların ekonomik koşullara göre çocuk sayılarını belirlemeleri gerekir.
Sürprizler
Bu yeni role hazır olabilmeleri için hamilelik dönemi, çocuğun ihtiyaç duyacağı bakım, eğitim ve gelişim dönemlerine ait bilgi sahibi olmalılardır. Bebeğin zihinsel, fiziksel, sosyal ve duygusal gelişimi hakkında bu dönemlere erişilmeden bilgilenmek, eşinden ve aile büyüklerinden destek alabilmek yeni duruma uyum sağlamaya, bilinçli ve doğru yaklaşıma, kendini hazır hissetmeye yardımcı olacaktır.
Anne olmaya hazırlanın…
Hamilelik, bir kadının yaşantısındaki önemli değişim dönemlerinden biridir. Hissedilen duygular, bir yandan anne adayı için, bir yandan da onun duygularındaki bu değişimler sonucu çevresindekiler için de şaşırtıcıdır. Bu dönem aslında gerek fiziksel gerekse duygusal açıdan bir hazırlık dönemidir. Dünyaya gelmesi merakla ve biraz da kaygı ile beklenen bebeğin gelişine hazırlık yapılır. Bu süreç mutluluk, neşe, tatmin ve olgunlaşma gibi olumlu duygularla birlikte endişe, kaygı ve mutsuzluk gibi olumsuz duyguların yani zıtlıkların sıkça bir arada görüldüğü dönemdir. Baba adayı, tüm aile ve çevredeki arkadaşlar herkes mutlu bir beklenti içindeyken, anne adayı zaman zaman korku ve üzüntü hissedebilir. Çocuk gelişimi ve eğitimi, başlı başına bir bilimdir. İnsanın kişiliği, zihinsel, duygusal ve fiziksel gelişimi özellikle yaşamın ilk 6 yılında çok hızlı oluşur. Bu yıllar insan hayatı yönünden çok önemlidir. Bu dönemde bebeği gelişim özellikleriyle tanımak ve gelişmesi için gerekli ortamı hazırlamak, ona destek vermek önemlidir. Özellikle 0-6 yaşa ait gelişim özellikleri hakkında bilgi sahibi olunmalıdır. Hamilelik süreci ve çocuk gelişimi hakkında bilgi sahibi olunmalıdır. Bu konuda eğitim veren merkezler, kitaplar, sağlık personelleri ve aile büyükleri rehberlik edebilir.
Baba olmaya hazırlanın…
Yapılan çeşitli araştırmalar, her ne kadar babalık rolü anlayışında bir değişim yaşandığını gösterse de erkeklerin yüzde 20 veya 25'i babalığı meslekleri ve aileleri arasında bir denge bulmaya çalışarak yaşıyorlar. Kadınlar biyolojik yapıları, beyinleri ve üreme organları ile anneliğe hazırdırlar. Babalar ise aynı biyolojik donanıma sahip değillerdir. İki haftalık lohusa annelerle yapılan çalışmada, annelerin çocuklarına baktıkları zaman beyinlerinde hangi sistemlerin çalıştığı gözlenmiş, en fazla endişe, kaygı ve risk saptamayla ilgili bölgeler olduğu görülmüştür. Yani annelerin koruyuculuğu, hassasiyeti kolaycılığı sanki beyinlerinde programlanmış durumdadır. Aynı çalışmada erkeklere bakınca, beyinlerinde faaliyet gösteren bölgelerin endişe ve kaygı ile ilgili bölgeler olmadığı, sadece bebeğe öylece baktıkları belirlenmiştir. Ancak bu durum erkeklerde 6 ay sonra değişmeye başlamakta, özellikle çocuğuyla daha çok zaman geçiren, bakım veren kişilerde babalık rolü yerleşmeye başlamaktadır. Yani babalık çocuğunu kucağına alır almaz hissedilen bir duygu değil, geliştirilen bir duygudur. Bu nedenle erkekler, hızlıca babalık rolüne ısınmaları için ilk etapta hamilelik süreçlerini eşiyle paylaşmalı, dayanma kapasitelerine göre doğum anında eşlerinin yanında olmalı, doğumdan sonra çocuğun günlük işleriyle uğraşma sürelerini arttırmalı, altını değiştirmeli, banyosunu yaptırmalı, mamasını yedirmeli, uyumasına yardımcı olmalıdır.
Kaygılarınızı kontrol altına alın
Bebeğin normal olup olmayacağı, zor bir doğum olup olmayacağı (doğum sancıları ile baş edebilme), doğum sırasında ve sonrası bebeği kaybedebileceği, hamilelikle birlikte ortaya çıkan kilo alımı, mide bulantıları gibi fiziksel değişiklikler, iş hayatı ile birlikte hamileliği bir arada sürdürüp sürdüremeyeceği, doğum sonrası yaşantıda ortaya çıkacak değişikliklerle baş edip edemeyeceği (uykusuzluk, evde bebeğe bağımlı kalıp sosyal yaşantıdan vazgeçme), emzirme ve yeteri kadar sütü olup olmayacağı ile ilgili kaygılar, bebeğe tek başına bakıp bakamayacağı ve iyi bir şekilde büyütemeyeceği kaygısı, gelecekte bebeğe neler verebileceği, eşinin kendisine ne kadar destek olabileceği, maddi olanaklarının yeterli olup olmayacağı konularında kaygı duyarlar. Kaygı düzeyi kişilik ve problem çözme becerilerine bağlı olarak değişir. Tüm bu değişiklikleri öngörmek ve bu yeni duruma ne kadar uyum sağlayabileceği konusunda bir karar vermek belki de çocuk sahibi olmadan önce düşünülmesi gereken en önemli husustur. Eş desteği, aile bireylerinin desteği, hamilelik dönemi, doğum ve sonrası hakkında bilgilenme, gevşeme egzersizleri ve gerekirse psikolojik destekle bu kaygılar önlenebilir.
Fiziksel ve psikolojik olarak hazırlanın
Fiziksel olarak, bedensel gelişimin doğum yapmaya uygun olması gerekir. Ergenlik çağındaki gençlerin anne-baba olması hem bu gelişimin devam etmesinden hem de bu sorumluluğu alabilecek olgunluğun oluşmaması nedeniyle doğru değildir. Evlilik kararı tüm sorumlulukların çerçevesini oluşturur. Çocuk sahibi olunmadan önce evlilik birliğinin uyumlu, sorunsuz ya da aşılabilir sorunlar olması gerekir. Anne-baba adayının diğer çocuklara bakış açısı, aile içindeki akraba ve arkadaş çocuklarına karşı hisleri, tahammülleri, gözlemleri, kendilerini bu duruma ait hissedebilmeleri, yaşanabilecek sıkıntıları ve karşılığındaki keyiflerin değerlendirilmesi ile hazır olduklarını anlayabilirler. Çocuk sesi bile duymaya tahammülü olmayan, çocukları tipleriyle (sevimli, sevimsiz, çirkin) tanımlayan, "Ben kendimi bir çocuğa bağlayamam.", "Bu dünyaya neden çocuk getireyim ki!" inancı taşıyan kişinin istekli ve hazır olduğunu söylemek zordur. Çocuk sahibi olmak tüm bu süreçte yaşayabilecekleri konusunda bilgi sahibi olup bunları üstlenme kararı vermektir. Kendini, eşini tanımak, becerilerini geliştirmek, öğrenmeye istekli olmak, eşinin paylaşmasına fırsat ve olanak vermek, içinde olmasını sağlamak, destek alabilmek, destek olanakları yaratmak ve fedakarlıkta bulunabilmek bu kararı netleştirecektir.
Hazırlayan: Şenay ÇELİK