|
 |
 |
 |
 |
|
 |
 |
 |
 |
 |
SMS: MB yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder |
|  |
|
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|
 |  |

Harf devrimi yapmak öylesine zor bir işti ki...
Yıllar önce bir doğum günümde bir arkadaşımın bana hediyesi olan 1897 basımı "Osmanlı Proverbs and Quaint Sayings" kitabıma takıldım dün yine. Kitabı o dönemde Mısır'daki İngiliz sefaretinde rahip olarak görev yapan E. J. Davis yazmış. Bu rahip tüm Anadolu'yu dolaştıktan ve Osmanlıca'yı iyice öğrendikten sonra, Türk atasözlerini derlemiş. Kitapta bu atasözlerinin Latin harfleriyle okunuşu ve İngilizce anlamları var. Kitabın sonuna da Ahmet Mithat Efendi'nin "Durub-u Emsali Türkiye" sinin Arap harfleriyle tıpkı basımı eklenmiş. Bu kitabın sayfaları arasında dolaşırken, kelimelerin yazıldığı gibi okunabilmesinin ne büyük nimet olduğunu görüyorsunuz. İngilizce'de bu böyle olmadığı için, Türkçe sözcükleri Latin harfleriyle yazmaya çalışan bir İngiliz'in ne tür zorluklarla karşılaştığını gülerek izliyorsunuz. Birkaç örnek vereyim kitaptan. Türkçe kelimelerin İngilizce okunuşlarını görünce, "Harf Devrimi" yapmanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha anlayacaksınız.
ANLAMAK ÇOK ZOR - At euleur meydan kalur, yeght euleur shan kalur... (At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır) - At eela avreta eenan olmaz... (At ile avrada inan olmaz) - Ateshla pambougin oyini olmaz... (Ateşle pamuğun oyunu olmaz) - Adın ne hüsn, faiden yogheessa hhaben,hha sen... (Adın ne Hüsnü, faydan yoksa ha sen, ha ben) - Edjel gheldi jihana, bash aghrisi bahane... (Ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane) - Eldan tchikan sheye teessuf boshder... (Elden çıkan şeye teessüf boştur) - Ughrenmegha aar olmaz... (Öğrenmekte ar olmaza) - Bir kadh mei, kishinin jumla hejjabın ghiderur... (Bir kadeh mey, kişinin tüm hicabını giderir) - Souya ghyuterur, sousiz ghiterur... (Suya götürür, susuz getirir) - Kodighim yerdami utlarsyn hala...(Koduğum yerde mi otlarsın hala) - Kyur satijinin kyur alijisi olour... (Kör satıcının kör alıcısı olur) - Hher delika eluni sokma, yay ilan tchkikar, ya tchiyan... (Her deliğe elini sokma, ya yılan çıkar ya çıyan)
LİBYA ANISI Bu kitabı yeniden okurken, yıllar önce (1971'de) Libya'da yaşadıklarımı hatırladım. Kaddafi henüz 29 yaşındaydı ve Sunusi Hanedanı'nı sona erdiren darbenin üzerinden iki yıl geçmemişti. Kaddafi ile röportaj yapmak için beklerken, o dönemde "Eğitim ve Milli İstikamet Bakanı" olan genç bir binbaşı ile dost olmuştum. Bu binbaşı şairmiş. Bana şiirlerini okudu ama Arapça oldukları için anlamadım. Binbaşı bakana, "Bu Arapça şiirleri Latin harfleri ile yazarsanız, ben bunları sözlüklerin de yardımıyla anlayabilirim" dedim.. Bakan müsteşarını çağırıp, "Bu şiirlerimi Latin harfleriyle yazın" diye emir verdi. Ben Trablus'ta bir haftayı aşkın süre kalmıştım o sefer. Ama bakanlıktaki uzmanlar, minik bir harf devrimi yapmayı başaramadılar. Arap harfleriyle yazılmış metinleri Latin harfleriyle yazamadılar. Demek istediğim şu. Bugün Türkçe'yi Latin harfleriyle yazıp okumayı, sanki oldum olası böyleymiş gibi kabul ediyoruz. Atatürk'ün "Harf Devrimi" ile ne kadar zor bir işi başardığını hissetmiyoruz.
HARF DEVRİMİ Düşünün ki Harf Devrimi'nin gerçekleştirildiği 1928'de Cumhuriyet henüz 5 yaşındadır. İnanılmaz ağırlıktaki sorunlarla yüklüdür gündem. Bütün bunların arasında Atatürk "Alfabe Komisyonu" nu kurdurmuştu.kurulun üyeleri şu isimlerden oluşuyordu: Ragıp Hulusi Özden, İbrahim Grantay, Ahmet Cevat Emre, Emin Erişirgil, İhsan Sungu, Avni Başman, Falih Rıfkı Atay, Ruşen Eşref Ünaydın, Yakup Kadri Karaosmanoğlu.Mustafa Kemal, yeni alfabeyi İbrahim Necmi Dilmen'le çalışmış, 45 Ağustos 1928 gecesi Başbakan İsmet İnönü'ye yeni harflerle mektup yazmıştı. 910 Ağustos akşamı Sarayburnu'nda düzenlenen bir toplantıda Falih Rıfkı Atay, Atatürk'ün yeni harflerle yazdığı açıklamayı yüksek sesle okudu: - Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Bizim güzel, ahenkli, zengin dilimiz yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Yüzyıllardan bu yana kafalarımızı demir çerçeve içinde bulundurarak anlaşılmayan ve anlayamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak, bunu anlamak zorundasınız. Anladığımızın belirtilerine yakın gelecekte bütün dünya tanık olacaktır. Buna kesinlikle inanıyorum. Demek ki bir insanın hem vizyonu hem de bu vizyonu gerçekleştirecek kararlılığı ve cesareti varsa her şey yapılabilir. Rahip Davis'in kitabını okurken, bütün bunları düşündüm. Bu pazar günü sizlerin de düşünmenizi istedim.
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|