|
 |
 |
 |
|
|
 |  |
  |
|

Bir haberin anatomisi
Dün Sabah'ın sürmanşetinde yer alan bir haber, hafta sonu olmasına rağmen Türkiye'nin özellikle "ekonomi gündemini" belirledi. Gelirler kontrolörlerinin bir şirketin defterlerinde yaptıkları incelemede 1.2 milyar YTL'lik vergi kaçağı tespit ettiklerini ve bunu bir rapor haline getirdiklerini, raporun Gelir İdaresi Başkanlığı'nda olduğunu ve 8 gün içinde işleme konulmazsa "zaman aşımına" uğrayacağını yazdık. Aslında bu haberle ilgili ilk bilgiler bize aylar önce gelmişti. Ekonomi servisimizin değerli muhabirlerinden Rahim Ak bu yönde bir rapor hazırlandığını öğrenip, haberi getirmişti. Ancak o gün bu haberi "kullanamazdık." Çünkü GKR 2006/89189 sayılı rapor henüz hamdı ve "Gelirler Kontrolörleri İstanbul Grup Başkanlığı Rapor Okuma Komisyonu" na gitmesi, orada okunup onaylanması gerekiyordu. Gazetecilik ciddiyeti içinde bu sürecin tamamlanmasını bekledik. Rapor ağustos içinde Komisyon'da okundu. Eksikleri giderildi ve "dört dörtlük" hale getirildi. Miktar büyük olduğu için mevzuatta yer almamasına rağmen rapor Ankara'ya, Gelir İdaresi Başkanlığı'na gönderildi. Bu daha önce de rastlanan bir uygulamaydı. Onu da bekledik. Rapor 29 Kasım 2006 günü Ankara'ya gitti. Orada da okundu. Artık süreç tamamlanmış, sıra bu raporun tahsilat için ilgili vergi dairesine gönderilmesine gelmişti. O noktadan sonra yapacağımız bir yayınla raporun içeriğini etkileme olanağımız yoktu. Bu nedenle dünkü yayını yaptık. Vergi kanunlarına duyarlı olduğumuz için de, şirketin adını vermedik. İlgili şirketin hakkını veya hukukunu gasp edecek bir üslup da kullanmadık. 8 gün kalan zaman aşımı süresi dolmadan önce tebligatın yapılmasını, bürokrasinin bu ağır sorumluluktan kurtulmasını istedik. Raporda eğer kanuna aykırı bir durum varsa, suçlanan şirket bunun için yeniden rapor yazılmasını talep edebilir, uzlaşma isteyebilir veya vergi mahkemelerine başvurabilirdi. Buna da bir yorum getirmedik. Biz gazetecilik yaptık. Öznesinin kim olduğuna bakmadan yapmaya da devam edeceğiz.
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|