  |
|
İhanette suçlu kim?
"Benim kocam hayatta yapmaz" diyenler de dahil olmak üzere tüm kadınlar, erkeklerin ihanete daha meyilli olduğunu düşünürler. Bu genelleme doğru olmakla birlikte ihanet kavramını anlatmaya yetmiyor. İhanet eden erkeklerin tamamı için 'eşlerini sevmiyorlar' diyemeyiz. Ya da ihanet etmeyen erkeklerin tamamı 'eşlerine kör kütük aşıklar' da diyemeyiz. Bu garip yumağı çözmek için önce doğru ucu çekmemiz lazım. İhanet dediğimiz şey; insanın birlikte olduğu kişiyle değil, kendisiyle alakalı bir konudur. Mesela bazı erkekler, tek bir kadını severken başka başka kadınlarla, bedeli dolar cinsinden ödenmiş cinsellikler yaşayabilirler. Onların kafalarında ihanet ancak işin içine duygu karıştığında gerçekleşir. Yani flörtsüz, ilgisiz ya da hediyesiz olduğu sürece bu yaşanan ihanet değildir. Sanırım kaçamak denilen şeyi, sözlüğümüze kazındıran da bu erkekler olmuştur. Sonuçta kaçamak sözünde bir çocuğun hoş görülmesini beklediği muzırlıkları çağrıştıran bir yan var. İşin garip tarafı, kadınların bu konuda verdikleri tepki. Her gece aynı kadınla ihanet eden erkek, her gece başka kadınlarla ihanet eden erkekten daha zor affedilir. Kağıt üzerinde çok saçma olsa bile realite bu! İhaneti tartışmanın zor tarafı, herkesin kafasında farklı bir tanım olması. İhanet aynı anda iki kişiyi idare etmek mi, yoksa "Artık ben başkasıyla devam etmek istiyorum" deyip çekip gitmek mi? Sadece düşüncede olsa bile aklın ve yüreğin bir başkasını istemesi ihanet midir? Yoksa içinde flört ya da cinsellik yoksa ihanet yok mu demektir? "İhanet insanın karşısındaki değil, kendisiyle alakalı bir konudur" sözü işte burada önem kazanıyor. Sosyal çevre, kariyer, hayata bakış ve hatta sahip olunan fiziki şartlar, insanın kafasındaki ihanet kriterini belirliyor. Yani aldatılan kadın ve evdeki yaşam bu karmaşanın sadece bir parçasını oluşturuyor, bütünü değil. Durumu daha somut hale getirmek gerekirse Kaya Çilingiroğlu'nun maceralarına bakınız...
|