|
 |
 |
 |
 |
|
 |
 |
 |
 |
 |
SMS: GB yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder |
|  |
|
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|
  |
|

Yaşasın Zico!
Fenerbahçe'nin keyif veren 45 dakikasına övgüler diziyoruz. Rakibe pozisyon bile vermeden gol yediler. Volkan'ın affedilmez hatası vardı. Ama sistem ve oyuncuların bu düzen içindeki görev paylaşımları ile sarı-lacivertli futbolcular üst düzey kaliteye sahip olduklarını kanıtladılar. Başarının anahtarı bu düzendedir. Kişisel hatalar veya kişisel performans inişçıkışları elbette olacak. Çünkü insan ile mücadele ediyorsunuz. Onlardan bir makine gibi davranmalarını; yakıtını, yağını verdikçe düzgün çalışmalarını bekleyemezsiniz. Bu nedenle çağdaş takımların istikrarı, sistemlerinin kalitesine bağlı. Zico, Fenerbahçe'yi bu evreye geçirdi. Takımlarına toz kondurmak istemeyen Fenerbahçeliler'in deyimiyle, 'nedeni nasıl olursa olsun' yeni düzene geçiş kararı Zico'ya ait. O zaman; "Yaşaşın Zico (!)". Fenerbahçe Teknik Direktörü, Manisa maçıyla birlikte bir denemeyanılma evresine de geçti. Üç önemli ismi (Rüştü, Ümit Özat, Aurelio) kulübeye çekti. Kezman-Deivid değişikliği ise mecburiyetten oldu. Ancak bu oyuncuların önceleri adı 'dinlendirilmek' olan kulübeye gidiş kararları, Manisa ve Gaziantep karşılaşmalarında 'devamlılığa' döndü. İki zorlu 90 dakika, galibiyet ile sonuçlandı. Denenen oyuncuların eleştirilen performanslarına rağmen takım maçı kazanmayı bildi. Deniz Barış, Fenerbahçe'ye geldiğinden beri, belki de ilk defa üç maç üst üste ilk onbirde oynadı. Bu düzen, Fenerbahçe'yi hedeflediği kulvarlarda yürütecek öz güveni ve enerjiyi üretecek kapasiteye sahip. Fenerbahçe kadrosu da bunu geliştirecek güçte futbolculardan oluşuyor. Tek sorun doğru isimlerin, doğru yerlerde oynatılması. Sadece kazanmak bazıları için yeterli olabilir. Bununla kaldığınız, daha mükemmel olmayı tercih edip, bu arayışlara girmediğinizde kendinizi de aşmanız imkansız olur. Gelişmenin gerçek sırrı da, kazanırken karar almaktır. Kaybettiğinizde yapacaklarınız zaten bellidir. Ama kazanırken kendini eleştirmek ve mükemmelliği aramak daha kolay olur. Çünkü kazanırken krediniz vardır, moraliniz vardır, baskıdan kurtulmuş, fikirlerinize özgürlüğü katmışsınız demektir. Elbette, bunun için bu özelliklere de sahip olmanız gerekir. Zico'yu bu nedenle eleştireceğiz. Çünkü futbol sahasında 'ilah' gibi olmuş bir kişinin, kenardayken, sahada kendisinden başka bir tane daha olmadığını anlamasını sağlamaya çalışıyoruz. Yıldız oyuncularının farklılığı ile yol alan Brezilya ekolünün gözlerinin önüne çektiği 'kara bandı' kaldırmak için uğraşıyoruz. Bir körün gözüne, ışığı sokmaya uğraşıyoruz.
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|