|
|
 |
 |
 |
 |
|
|
 |
|
|
|
SMS:
OU yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder |
| |
|
|
 |
|
 |
 |
 |
|
 |
|
|
 |
|
F.Bahçe, Manisa'da aldığı çok önemli 3 puanla liderliği ele geçirdi. Zico'nun yanlışlarla dolu ilginç takım tertibiyle kazanılması ve ben dahil medyanın çoğunluğunun hatta taraftarların da ağır biçimde eleştirdiği Deivid'in hattrick yapması, futbolun ne kadar enteresan olduğunun göstergesiydi.
Zico sıkışıp baskı altında kalınca, Newcastle maçıyla birlikte mecburen kadro yapısına en uygun olan tek forvetli ve kalabalık orta sahalı düzene geçti. Ancak 4 orta sahanın önünde Alex tipi az koşan bir ofansif oyuncu ile oynuyorsanız ilerideki son adamın; devamlılığı ve yıpratıcı deparları olan, sırtı kaleye dönük oynamasını bilen ve hava hakimiyetine sahip bir forvet olması gerekir. Deivid böyle bir forvet değil. Bu tip bir forvetin partneri özelliklerine sahip. Bu yeni düzende son adam durumundan dolayı sistemin işlemesi zora girecek.
Zico'nun Manisa'daki takım tertibine akıl sır erdirmek mümkün değil. Yeni transferler geldikten sonra hep aynı kadroyu sahaya sürdü. Maç içinde çıkardıkları da yerine koydukları da hep aynı kişilerdi. İngiltere'de yeni düzenle birlikte Deivid'i kesip Mehmet Yozgatlı'ya görev vererek ilk değişikliği yaptı. Yozgatlı, 4 gün içindeki 2 maçta sergilediği başarılı performansla, sakat olmasa pazar gecesi mutlaka ilk 11'de sahaya çıkacaktı.
Kezman ve Yozgatlı yokken Rüştü ile Ümit Özat'ın kulübede olmaları teknik direktör tercihidir. Ama takımın dinamosu ve istikrar tablosu olan Aurelio'nun yerine Deniz'i tercih etmek, hele böyle kritik bir maçta mantıkla bağdaşmıyor. Kayseri maçına kadar Deniz kadroya bile giremiyordu. Hiçbir maçta 5 dakika bile görev almadı. Bu durumda Aurelio'nun yerine tercih ediyorsun. Deniz kötü mü oynadı? Tam tersi beklenenin üstünde başarılıydı. Ama Zico'nun mantalitesi tamamen yanlıştı.
Ayrıca sol kulvara alışık Tuncay'ı sağda görevlendirmesi de büyük hataydı.
Şimdi haklı olarak soracaksınız. "Bu kadar yanlışa rağmen F.Bahçe nasıl rahatça kazandı?" diye. Cevap çok basıt: Rakibi sayesinde. Vestel Manisa'nın takım savunması çağdışı. Bir defa maçın belli bölümlerinde de mutlaka ihtiyaç duyulan kontrol futbolunu bilmiyorlar. Skorda denge varken bile ailece hücuma gidiyorlar. Kendi alanlarında 40 metre genişlik bırakıyorlar. Uğur İnceman ve Zelenka gibi devamlılığı olmayan, geriye çabuk dönemeyen orta saha oyuncuları da olunca, geniş alanda az adamla yakalanma riskleri fazlalaşıyor. Bazı pozisyonlarda çok adamla geriye dönüyorlar ama doğru yerleşemiyorlar. Bütün bunlara ek olarak yedikleri ilk gol örneğinde olduğu gibi, aşırı kişisel hatalarla pozisyon ikram ediyorlar.
BU SONUÇ ÖLÇÜ ALINMAMALI
Zico'nun tek büyük doğrusu taktik planıydı. Rakibin rahatsızlığını iyi etüt ederek takımını geride sakladı. Tahmin ettiği gibi Vestel Manisa, kolay kontratak ortamını tepsi içinde sundu. Bu maç Fenerbahçe yönetimini ve taraftarını yanıltmasın. Çünkü her şeyiyle ilginç olan bu karşılaşma ilerisi için değer ölçüsü değil.
Son dipnotum da Deivid ile ilgili. Güzel goller attı. En azından moral açısından kendisi için bu maç önemli oldu. Ancak Deivid'in bu başarısı Zico'ya mal edilmesin. Çünkü değiştirdiği düzende Kezman sakatlanmasaydı, Deivid, Manisa'da kulübede oturacaktı.
|
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
