  |
|
Enginar Şehitleri Anıtı
Dumur kelimesi bile yaşadığım hissiyatı anlatmama yetemez sevgili okurlar. Gözlerim yerinden fırlayıp gözlüğümün camlarına 'flop' efekti ile yapıştılar. Bir an üzerime gelecekler zannettim. Otomobilimin direksiyonunu can havliyle sağa kırıp 'onlardan' kaçmaya çalıştım. Ama o anda üç tane olduklarını fark ettim. Sonunda olmuştu işte; güpegündüz, İstanbul'un göbeğinde, Bayrampaşa'nın göbeğinde uzaylılar vardı. Ve bana bakıyorlardı. Üstelik 'enginar' kılığındaydılar. Bir süre sakinleşmeye çalıştım. Derin derin nefesler alıp verdim. Gözlerimi, gözlüklerimden 'vıck' efekti ile söküp sildikten sonra yeniden yerlerine taktım. Hayır; orada duruyorlardı. Üç tane idiler ve evet enginar şeklinde duhul etmişlerdi. Dikkatli bakınca dört tane olduklarını fark ettim! Ama dördüncü yavru enginar kılığında idi. Sonra aniden tepelerinden suya benzeyen bir sıvı fışkırtmaya başladılar. "Aha" dedim içimden. Daha karizmatik bir laf edemedim çünkü benim korku anında reflekssel olarak ağzımdan "Aha" kelimesi fırlıyor. "Aha! Geldiler ve galiba beni nötronlarıma ayırıp yağ moleküllerimi gemilerinde organik yakıt olarak kullanacaklar." İNSAN YİYEN DEV ÇİÇEK! Bir iki dua etmeye yeltendim ama bırakın konuşmayı, nefes alamıyordum korkudan. Tabii; gün ortasında, şehrin göbeğinde dört tane dev enginar gören herkes benim gibi korkar. Hele biraz da sürekli aklı uzaylılarda, UFO'larda ve izlediği bilim-kurgu filmlerinde olan biri için durum daha da karmaşıktır. Bu tuhaf şeylerin uzaylı olmadığını fark ettiğimde ise aklıma 1986 yapımı 'Little Shop Of Horrors' (Küçük Korku Dükkanı) filmindeki insan yiyen dev çiçek 'Audrey II' geldi. 80'lerin teknolojisi ile yapılan filmdeki insan yiyen dev çiçek aynı bu enginarlar gibi görünüyordu. Bir süre daha bekleyip Enginarların nefes alıp almadığını kontrol ettim. Neyse ki bu enginarlar sadece enginardı. Tabii damarlarında gazetecilik hücreleri gezinen bir kadın olarak korkumu yendim ve üşenmeyip resimlerini çektim enginarların. Sonra 'Ulu Enginar' adını verdiğim anıtın etrafında gezinip bir yazı aradım.
TUHAF İCRAATLARDAN BİRİ Etrafta bir yazı göremedim ama benim birkaç teorim var bu konuda. 1. Bu anıt, enginar tarlalarında çalışırken hayatını vermiş Enginar tarım şehitleri anısına Bayrampaşa'nın göbeğine dikilmiş olmalı. 2. Belki de Bayrampaşa'nın enginarı meşhurdur. Yerli halk balkonlarında, yatak odalarında enginar yetiştirip geçimlerini kazanmaktadır. 3. Bayrampaşa Belediye Başkanı'nda enginarın bilmediğimiz bir anısı vardır! (Bu arada sayın başkanım, el alemin başkanları kendisinin, karısının, kedisinin filan heykelini dikiyor. Acaba sizin enginar heykeli dikmenizdeki sosyal içerik nedir? Vallahi gizli bir polemik yaratma hevesim yok ama meraktan çatlamak üzereyim.) 4. Halka, yemeklerinizde mutlaka sebze tüketin yoksa bu dev enginarlar gece sizi Bayrampaşa sokaklarında kovalar mesajı verilmektedir. 5. Bu da; altında hiçbir anlam aranmaması gereken tuhaf icraatlardan biridir!
|