SMS: MO yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder
AB iki kulvarlı maraton
Biz Türkler, çok ilginç ve renkli insanlarız. Hayat bizim için siyah ve beyaz renklerden oluşuyor. Olaylar karşısında duygusal tepkiler veriyoruz. Diplomasi sanatını bir türlü öğrenemiyoruz. Dolayısıyla toplum olarak 'Duygusalisyankârı' oynuyoruz. Şu işe bakın! Sanki 43yıldırAB ile aynı yola başkoymamış gibi davranıyoruz. Abarttığımızı düşünmeyin. Türkiye çoktan ' Ulusalcı' ve ' SıkıAB' savunucuları diye iki cepheye bölündü. Olacak iş mi sanki? Başlangıçta oy tabanı yüzde 30'ları bulmayan ulusalcıcephe, kendisine bol bol taraftar buldu. Türkiye, neredeyse topyekün AB düşmanı oldu. SıkıABsavunucuları ise susmayı tercih edip, objektif davranmayı unuttu. Onların yapmaları gereken belliydi. Gerektiğinde AB'nin çıkarlarını savunacaklar, gerektiğinde ülkelerinin ulusal menfaatleri için çırpınacaklardı. Bu kesim bize göre korkak davrandı, dertlerini anlatmakta zorlandı. Oysa bu ülkenin çıkarları ortak. İnsanhakkıistiyoruz.Özgürdüşünceistiyoruz.Sosyaldevletçatısıaltındatoplumsalrefahkültürünüyakalamakistiyoruz.Fikirvesanatadeğerverilmesiniistiyoruz!!! Şimdi diyeceksiniz ki, "Madem çıkarlar ortak, o halde niye bu ülke insanları iki ayrı kutbu temsil eder oldu?" Yanıt çok basit. Bu ülke değişime direniyor!!! AB, basit bir yolculuk değil... İki kulvarlı bir maraton. Teknikvesiyasikonulariçiçe. Bu yapıda gerek AB, gerek Türkiye birbirine karşı samimi olacak. Açıkçasıüyeolmakiçinmasayaoturmuşbirülkeninulusalonuruylafazlaoynanmayacak,hassaskonulariçpolilitamalzemesiolarakkullanılmayacak. Örnek verelim. Türkiye'deki ulusalcı cephe 301'incimadde diye diretmeyecek. Sıkı AB savunucuları ise Kıbrıs sorununda "Birdakika!" demeyi bilecek. ABiseTürkiye'sizyolculuğadevametmeninmaliyetiniiyihesaplayacak.Buülkeyihafifealmayacak.Fransa'nın'soykırıminkaryasası'ileilgilioylamasıkonusundayaptırımlaruygulayacak. Türkiye, 3Ekim2005 tarihi ile birlikte çok farklı bir yolculuğa çıktığını çok iyi biliyor. Bu tarih 43yıldır süren inişli çıkışlı yolculukta dönüm noktası oldu. Artık AB ile müzakere eden ülke konumundayız. 35fasıl altında başlayan taramayı bir yılda tamamladık. Peki, AB yolculuğunda Türkiye olarak ne yaptık? Az gittik, uz gittik, oldu, olmadı derken kendi çapımızda çok iş yaptık. Gerçi bazı ödevlerde takıldık. Ama moralimizi bozmayalım. Herkes bilmeli ki, TürkiyeAB ilişkileri üç temel üzerine oturmuş durumda: ABmüktesebatınınüstlenilmesiveuygulanması,KopenhagKriterleri'nintamolarakuygulanması,siviltoplumdiyalogunungeliştirilmesi. Türkiye, bu üç temel kriterden hareketle yola koyuldu . Maraton devam ediyor. Şimdi bu maratonda Kıbrıs sınavı var. Finlandiya'nın Kıbrıs ile ilgili 'ara çözüm' modeli ortada. Sıkıştırma sürecek. Panik yapmadan çözüm üretilmesi gerekiyor. Hayatta gri renkler de var.