 |  |
  |
|

Büyük insanlığın vizyonu ve misyonu vardır
Eğer Fransız diline hakim değilseniz ve bir tatilinizi Paris'te geçirdiyseniz, "Fransız" denilince aklınıza taksi şoförlerinin, mağazalardaki satıcıların davranışları gelir ve "Bu Fransızlar küstah bir millet" dersiniz. Milletlere bu açıdan bakarsanız, Amerikalılar şımarık, Almanlar kaba, Yunanlılar tembel, İsveçliler soğuk, İtalyanlar dalgacıdır. İşi daha büyüterek kıta çapında bir kolaycılığa kaçarsanız, zaten Avrupa da diğer kıtaları bölmeye ve sömürmeye azmetmiş, Haçlı zihniyetinin egemen olduğu insanlar topluluğunu barındıran bir coğrafyadır. Aynı şekilde "Bazı Avrupalılar" da, Türklere, Çinlilere, Araplara, Hintlilere böyle bakmaz mı? Bereket ki insanlığın tümü, ne halklara, ne de ülkelere böyle topyeküncü bakıyor. Örneğin Fransa'nın yakın tarihi, sömürgeciliğin insanlık dışı uygulamaları, militarizm ve Nazizim'le işbirliği öyküleri ile dolu. Ama aynı Fransa'da, Cezayir'de yapılanları kamuoyuna duyuran Henry Alleg'ler de, Nazilere karşı savaş başlatan Jean Moulin'ler de var. General Salan da, General De Gaulle de Fransız neticede.
BÜYÜK İNSANLIK Hitler Alman ama Brecht de Alman. Fransa'da Ermeni oylarının peşindeki fırsatçı politikacıların ısıtıp ısıtıp gündeme getirdikleri ve "Soykırım "ı tartışılmaz bir dogma haline dönüştürmeyi amaçlayan yasa taslağına bakıp, "Zaten Fransızlar böyle" demek kolaycılıktır. Akılcı davranış, Türkiye'yi ve Türkler'i dinleyen, bize karşı özenli ve saygılı olan, TürkFransız işbirliğinin kaçınılmazlığını ve önemini bilen Fransızların seslerini duyurmalarına katkı sağlamak, bunların ağırlığını artırmaya çalışmaktır. Aynı durum Avrupa Birliği için de söz konusu değil midir? Hemen her Avrupa ülkesinde Türkiye'nin üyeliğine karşı olan önyargılı ve saplantılı kişiler de, kesimler de var. Ama aynı Avrupa ülkelerinin liderleri, geçen yılın 3 Ekim'inde üyelik müzakerelerinin başlamasını ittifakla kararlaştırmışlardır. Brüksel'deki komiserleri, Türkiye'nin üyelik sürecinin aksamaması için, çaba harcamaktadırlar. Yani iki çeşit "İnsanlık " var. "Büyük insanlık" gelecek kuşakları düşünen, mikroskop kadar dürbün de kullanmayı bilen, vizyonlarını misyonları ile birleştirenlerin insanlığıdır.
VİZYON VE MİSYON Büyük insanlığın Türkiye'deki simge ismi Atatürk, TürkYunan savaşı bittiği gün TürkYunan dostluğu için kollarını sıvamıştır. Türkiye, Batı ülkelerine karşı bağımsızlık savaşının bittiği gün, Batı'nın alfabesini almış, hukuk kurumlarını benimsemiştir. Avrupa'da da, Fransa ile Almanya'nın birbirlerine kan düşmanı olduğu bir dünya savaşının ertesinde, Schuman ve Adenauer, Ortak Pazar için birleşmişlerdir. Her ülke ve her toplum böyle değil mi? Hukukun üstünlüğünü, temel hak ve özgürlükleri, çoğulcu demokrasiyi, sivilliği savunan Türkler de var, düşünce suçlularının yargılandığı mahkemelerin önünde sanıkların aleyhinde eylem yapan veya darbeleri körükleyen Türkler de var. Siyaseti, farklılıkları asgari müştereklerde ve ülkenin yarınına dönük heyecanlarda birleştirme mesleği olarak gören politikacılar da var, kin ve nefreti mesleklerinin yakıtı olarak gören politikacılar da var. Gelişmiş toplumlarda genellikle "Büyük insanlık" sesini daha çok duyuruyor.
|