Dünyanın en büyük ticari araç fuarı IAA Hannover, geçen hafta kapılarını açtı. Türkiye'nin 'yıldızülke' seçildiği fuarda, Türk otomotiv sanayii ve yan sanayii firmaları gövde gösterisi yaptı. Ayrıca, Türk ticari araç sektörünün 'bugünü ve yarını' konulu bir sempozyum da düzenlendi. Geçen hafta 'yılın otomobili' seçimleri için Danimarka'daydım. Bu yüzden ne yazık ki, bu toplantıyı izleyemedim. Ancak,öğrendiğimkadarıyla,fuaralanınınenücrayerindedüzenlenenTürkiyekonulusempozyumaTürklerdenbaşkakimseilgigöstermemiş. Yani Türkler konuşmuş, Türkler dinlemiş. Bir aydır yazıyorum. Türkotomotivsanayinintanıtımıveyeniyatırımlaraçısındanönemlifırsatlarsunanbufuara,BaşbakanRecepTayyipErdoğankatılmalıydı. Türk firmalarının standlarını ziyaret edip, sempozyumda Türkiye'deki yatırım olanaklarını anlatmalıydı. Siyasi gündemi yoğun olan Başbakan'ın Hannover'e gelmemesi, sempozyumda beklenen ilginin görülmemesine neden oldu. EğerBaşbakangelmişolsaydı,sempozyumfuaralanındadahaiyibiryerdeyapılır,yapacağıkonuşmayıdadünyabasınıizlerdi. Türk otomotiv sanayiine yönelik haberler, gazetelerde ve televizyonlarda yer bulurdu. Ankara'yı fuarda Dış Ticaret Müsteşarlığı temsil etti. Otomotiv sanayii yetkilileri, dile getirmiyorlar ama kendilerini öksüz çocuk gibi hissediyorlar. Son yıllarda otomotiv yatırımlarını Doğu Avrupa ülkelerine kaptıran Türkiye için önemli bir fırsatın daha kaçırıldığını düşünüyorlar. Haksız değiller. Geçen hafta sormuştum, Blair ya da Merkel olsaydı ne yapardı? 'Yıldızülke'Almanyayadaİngiltereseçilseydi,ülkeekonomisininyararınaolanbufuarakatılmafırsatınıkaçırırlarmıydı?