Dünkü gazetelerde 'RekabetKurulu,Erdemir'inOyak'asatışınaizinverdi' haberini okumuşsunuzdur. İçinizden birileri bu da nereden çıktı diye düşünmüş olabilir. Çünkü ErdemirçoktanOyak'adevredilmişti . Maalesef öyle. Bizde önce iş yapılır, RekabetKurumugibiözerkstatülü!. .. Güzide kurumlarımız ise, yapılması gereken işi dostlar alış verişte görsün diye rötarlı olarak sadece şekil şartını yerine getirmek için izin veriyor. Erdemir Oyak'a satılınca, nihai izin için Rekabet Kuruluna başvuruldu. Rekabet Kurulu da bu devirde bir sakınca yok diye izin verdi. Ben de bu köşemde bu iznin geçerliliği yoktur diye yazdım. Çünkü Rekabet Kanunu'nda, üye sayısı 7 dir diye yazılı, Kurul ise 8 üye ile toplanıp karar vermiş. İznin geçerli olabilmesi için yol da gösterdim. Kurul yeniden, bu kez en fazla 7 üye ile toplanıp aynı kararı alsın ki, bu idari karar, dolayısıyla devir geçerli olsun. Kurul dinlemedi, kararını tebliğ etti. Yanlışkararındadiretti Rekabet Kurulu'nun bu kararı Danıştay'a taşındı ve beklenen oldu. Danıştay13.Dairesi,Erdemir'inOyak'adevredilmesineizinverenRekabetKurulukararınınyürütmesinidurdurdu . Peki hangi gerekçe ile durdurdu? Benim dediğim gibi, Rekabet Kurulu 8 üye ile toplanamaz, ancak 7 üye ile toplanabilir gerekçesi ile. Bunun üzerine 11 Mayıs 2006 tarihli köşemde tekrar yazdım. Rekabet Kurulu işi uzatmasın, hemen 7 üye ile toplanıp aynı kararı versin bu iş bitsin diye. Peki ne oldu? Rekabet Kurulu yine bunu yapmadı. Danıştay 13. Dairesi'nin kararına itiraz etti. Sonuç ne oldu? Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu da Rekabet Kurulu'nun kararının yanlış olduğuna dair karar verdi. Sonra ne oldu? Rekabet Kurulu yine 7 üye ile toplanmadı. Bu arada Erdemir Oyak'a devredilmiş, yönetim Oyak'a geçmiş, Oyak yönetiminde Erdemir üretimine devam ediyor. Oysa Rekabet Kanununun 7. maddesi, Rekabet Kurulu'ndan izin alınmayan hiçbir devir geçerli değil diye yazılı. Rekabet Kurulu'nun izni de hukuken yok olduğuna göre bu devir'de geçerli değil. İş bu kadar önemli iken Rekabet Kurulu yeni karar için kılını kıpırdatmıyordu. Yanlışkararayasalkılıf RekabetKurulu'nunBaşkanıMustafaParlak, Kurul üyelerinden habersiz, siyasilerle kol kola girmiş, Rekabet Kanunu'nun 8 kişi ile karar alınabilmesini sağlamak adına yasa değişikliği için çaba sarfediyordu .Kurul,RekabetKanunu'nagörekararalmıyor,aldıklarıkararagöreyasadeğişikliğiistiyordu. Sonuçta Kurul Başkanı Parlak, Kurulun haberi olmamasına ve Kurul'ca tasvip görmemesine rağmen siyasi otoritenin desteği ile bu kanun değişikliğini yaptı. İşte Rekabet Kurulu'nun aldığı bu yeni karar, bahsettiğim formalitenin yerine getirilmesi kararıdır. Artık bu kararı versen ne olur, vermesen ne olur. Kim takar senin kararını. Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmiş bile.... ÇifteStandart Dünkü gazetelerde yer alan Rekabet Kurulu'nun bir başka ilginç kararına da dikkatinizi çekmek istiyorum. BirasatanfirmalariçinRekabetKurulu,dahaönceverdiğimuafiyetkararınıkaldırmış. Yani bira markaları, münhasır bayilik sözleşmesi ile bundan böyle son satış noktalarında sadece benim malımı satacaksın diyemeyecek. Bu noktada Rekabet Kurulu'na sormak lazım. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. O firmalara o uygulama için siz izin vermemiş miydiniz? Neyse yanlıştan döndünüz. Peki Colalıiçeceklerdededurumaynıdeğilmi? Siz Coca-Cola ya da benzer muafiyet verdiniz. Sizin o izninizle, tüketiciler bir lokantaya gidince istediği içeceği içemiyor. Kardeşim herkes mecbur mu sizin izin verdiğiniz markalı içeceği içmeye? Kaldı ki, bu konuyu araştıran işin ehli uzmanlarınız bu uygulama rekabet kanununa aykırı diyor, siz Kurul olarak hayır diyorsunuz. Şimdi soruyorum size, Bira için verdiğiniz muafiyet iznini kaldırdınız, nedenCoca-Colaiçinverdiğinizmuafiyetizninikaldırmıyorsunuz? Bu çifte standardı uyguladığınız sürece, onlarca değerli uzman ve personelin görev aşkı ile çalıştığı Rekabet Kurumu Kurul'un bu uygulaması ile zan altında kalmaz mı?