  |
|
Bu pist bize biraz lüks değil mi acaba?
FORMULA 1 tutkunları birazdan yazacaklarıma kızabilirler. Ama peşinen söyleyeyim; ben de bir motor sporları tutkunuyum. Bileziklerimden biri de spor yazarlığı. Dünyanın çeşitli yerlerinde motor sporları yarışlarını izledim. Ama içimden gelen sesi daha fazla susturamayacağım: BU FORMULA PİSTİ BİZE LÜKSTÜR! Neden mi? Çünkü biz Formula 1'in nimetlerinden yeterince faydalanamıyoruz. Dünyanın çeşitli yerlerindeki yarışlara en az 400 bin yabancı turist gelirken, biz bu sayıda turisti İstanbul'a çekemiyoruz. Tanıtım yapmasını mı beceremiyoruz, elimizdeki malı satacak ticari zekâya mı sahip değiliz, orasını bilmem ama Formula 1'den umduğumuz getiriyi bir türlü sağlayamıyoruz. Bir de işin mali yatırım portresi var. Acaba diyorum, şehirlerarası yolda açılan 7 metrelik çukur yüzünden bir ailenin tümden yok olduğu, her yıl trafik kazalarına savaş kadar kurban veren, söndürme uçağı alacak parası olmadığı için ormanları cayır cayır yanan bir ülkede, 300 uçak alacak parayı Formula 1 pistine yatırmak ne kadar rasyonel? Şimdi birileri çıkıp da, "Ama Formula 1'le ülkemizi tanıtıyoruz" filan demeye kalkmasın. Araba pistini her yere kurabilirsiniz. Ülkemizi asıl tanıtan, Bodrum'un, Marmaris'in, Kaş'ın doğal güzelliğidir. Ama görünen o ki, elimizde yeterli söndürme aracı olmadığı için yakında tüm bu güzellikler eski turizm broşürlerinde kalacak. Geçen hafta Gökova'nın yanan ormanları tüm Avrupa televizyonlarında birinci haberdi. Massa'nın kazandığı İstanbul Grand Prix'sini ise aynı kanallar sadece spor haberlerinde verdiler. Bilmem anlatabiliyor muyum?
NOT: Ülkemizin önde gelen firmaları reklamları olsun diye trilyonları bastırıp, büyük kulüplerimize futbolcu, basketbolcu transfer ediyorlar. Acaba o paralarla birer tane yangın söndürme uçağı alsalar nasıl olur? Çok istiyorlarsa, uçakların üstüne isimleri de yazılır. Tabii bu "reklama" gönülleri el verirse!..
|