|
 |
 |
 |
 |
|
 |
 |
 |
 |
 |
SMS: MS yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder |
|  |
|
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|

Tezkere yine MGK tavsiyesiz
Hemen belirtelim: MGK'nın önceki gün yapılan toplantısında Lübnan'a gönderilecek BM Barış Gücü'ne Türkiye'nin katkısına ilişkin bir tavsiye kararı çıkmadı. Bunda, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün MGK'nın yapıldığı gün Lübnan'da etkinliğini sürdüren Suriye gezisini tamamlamamış olması etki yaptı. MGK, Gül'ün Şam gezisinden elde edeceği verileri görmeden adım atmak istenmedi. Ayrıca, BM Barış Gücü'nün komutası, misyonu ve konuşlanacağı yer netleşmeden, önceden bir karar alınmasının da doğru olmayacağını düşünüldü. Özetle; asker göndermenin prensipleri belli olmadan karar alarak, 1 Mart sonrası tabloyla yüz yüze kalmak istemedi. Buna karşın, devletin zirvesinde oluşan hava, renk vermeyen Cumhurbaşkanı istisna tutulursa Lübnan'a asker gönderilmesi yönünde. Genelkurmay'ın bakış açısından yola çıkarsak... Türk Silahlı Kuvvetleri, Lübnan'da oluşacak barış gücüne katkı verme konusunda istekli.
Dışında kalmak istemiyor "Ortadoğu'nun en büyük etkin askeri gücü olarak, askeri ve siyasi yönden yeniden yapılandığı bir süreçte bölgesindeki her türlü uluslararası faaliyetin dışında kalmak istemiyor..." Gelecek talebe göre, 500 ile bin askeri geçmeyecek şekilde, kara, hava, deniz ve jandarmadan nasıl bir güç oluşturacağına ilişkin planlarını da tamamlamış bulunuyor. Bölgedeki gelişmeler karşısında ortaya çıkabilecek riskleri de görmezden gelmiyor. Lübnan-İsrail sınırında oluşturulacak mavi hattaki konuşlanmasını da buna göre sağlamak istiyor.
Yoksa Kızılay giderdi Hükümet ise asker göndermede kesin kararlı... Lübnan ve İsrail'in birçok ülkeye "sizi istemiyoruz" mesajı gönderirken, "Türk askeri gelsin" demesinden de hoşnut. Ancak, İsrail'den sürekli yükselen "Türk askeri muhakkak gelmeli" yaklaşımının Arap dünyasında yaratabileceği olumsuz etkisinden de rahatsız. Hükümet, Türk askerinin Lübnan'a gitmesi halinde, bir çatışmanın içine sürüklenmeyeceğinden de emin... Buna gerekçe olarak da BM'nin Lübnan'da çatışmaların durmasını sağlayan 1701 sayılı kararını gösteriyor. "Karara göre, Lübnan askeri evlerde arama dahi yapmayacak, çatışmaya girmeyecek. Lübnan askerinin çatışmayacağı yerde, Barış Gücü mü savaşacak? Böyle bir durum oluşmayacak" görüşünü seslendiriliyor. Zaten aksi olsa Kızılay ve AKUT birliği gönderilmesi ve insani yardımda bulunmasının sağlanması yeterli olurdu görüşünü taşıyor.
Meclis kaygısı Hükümeti kaygılandıran asıl neden bunların uzağında... Hükümeti düşündüren, Meclis'ten asker gönderme tezkeresinin çıkıp çıkmayacağı konusundaki belirsizlik... Konuyla ilgili etkin bir bakana göre, "Bugün Meclis'te 1 Mart tezkeresi öncesindeki tablodan daha belirsiz bir hava hakim..." Nedeni, Lübnan'a asker gönderilmesine karşı çıkan CHP başta olmak üzere diğer muhalefet partilerinin, AK Parti grubunu etkilemesi... Dini profili yüksek grupların "İsrail'i korumak için asker gönderdiler" yönünde olumsuz bir propaganda başlatması... Bütün bu olumsuzluklara rağmen, Gül'ün dün Şam temaslarından da edinilen hava çerçevesinde hükümet asker gönderme tezkeresini Meclis'e getirmekte kararlı. Bu kararı da MGK'nın hükümete herhangi bir tavsiyesi olmadan, 1 Mart'taki gibi tek başına almak durumunda... Çünkü bir sonraki MGK, eğer ki Cumhurbaşkanı acil toplantı çağrısında bulunmaz ise Ramazan Bayramı dolayısıyla 2.5 ay sonra toplanacak. O zamana kadar Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin tezkere Meclis'e çoktan yollanmış olacak...
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|