|
 |
 |
 |
 |
|
 |
 |
 |
 |
 |
SMS: EB yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder |
|  |
|
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|
  |
|

Talabani'ye davet ve bölgeye bakış
Ecevit, "Amerika Abdullah Öcalan'ı niye bize teslim etti, anlayamadım" demişti. Irak Savaşı ve sonrasındaki bölgeleri dikkatlice izleyen biri, bunun nedenini anlamakta zorluk çekmez aslında. Savaş öncesi bölgede Marksist bir örgütün ayak altında olmasının istenmemesi ve Barzani ile Talabani'nin önünün açılması çabası denebilir, asıl neden... Amerika'nın hiçbir zaman sıcak bakmadığı Öcalan'ın savaş dönemi koşullarında Washington'la bir işbirliğine gitmesi söz konusu olamazdı. Ancak şimdi Irak Savaşı bitti ve Irak iç savaşı başlamak üzere. Washington'ın İsrail'den sonra bölgedeki en yakın müttefiki Kuzey Irak'taki Kürt devleti. Sünni-Şii çatışmasının önünü alamayan Amerikan yönetimi, Kürt devletinin geleceğini sağlama almak istiyor. Çünkü Şiiler, İran, Türkiye ve Suriye tarafından kuşatılmış bir Kürt devletinin geleceğinin olmadığını biliyor. Bu Kürt devletinin ayakta kalmasının en önemli koşulu, Türkiye ile iyi ilişki içinde olması. Amerika bu nedenle çeşitli politikaları birbiri ardına masaya koyuyor. İlk hedef Türkiye'nin Kuzey Irak'a askeri bir müdahalede bulunmasını engellemek. Güvenlikten sorumlu özel bir koordinatör atanması talebi, PKK'nın üstü örtülü olarak muhatap alınması çabaları, bölgede Kürtlere yönelik özel bir Amerikan politikasının varlığını gösteriyor. Washington, Semih İdiz'in dün Milliyet'teki köşesinde dile getirdiği gibi, silah bırakmış bir PKK ile masaya oturulmasını istiyor gibi görünüyor. Enerji kaynaklarının merkezi olması nedeniyle Washington'ın bölgeye yönelik tasarılarının olması doğal. Dünyanın tek süper gücünün Birinci Dünya Savaşı koşullarında, kendi iradesi dışında çizilmiş bölge haritasını işine yarayacak biçimde yenileme girişimlerine de şaşmamak gerekir. Dünya imparatorluğu böyle bir güçtür. Burada önemli olan Türkiye'nin ne istediği. Ankara, Kuzey'deki bir Kürt devletini içine sindirmeye hazır mı, hazırsa bunun gereklerini yerine getirmesi gerekmez mi? Hem Amerika ile stratejik ortak olduğumuzu iddia edip, hem de Amerika'nın Türkiye'yi bölüp parçalamaya yönelik girişimler içinde olduğunu söylemek biraz paranoyak davranış olmuyor mu? Bu nedenle bölgedeki gelişmelere yönelik olarak sadece Kuzey Irak'taki Kürt devletiyle ilgili değil, Amerika ile olan işbirliğine de nasıl baktığımızı net bir şekilde ortaya koymamız gerekiyor.
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|