|
 |
 |
 |
|
|
|
Nedenini şimdi anlıyorum...
Lise ve üniversiteli gençlik yıllarımda, yaşlı kuşakların, bize karşı neden hoşgörüsüz bir zorbalık, neden sevgisiz bir acımasızlık içinde olduğunu...
Kendileri hayatı mutlu ve keyifli yaşamadıklarından, kendinden sonra gelenlere de bir parça keyfi ve mutluluğu çok görüyorlardı...
Üstelik bunu, veciz sözlerin arkasına sığınarak yapıyorlardı...
Yaşlı kuşak acımasızlığı müthiş öfkelendirirdi beni...
Benim arkadaşlarım bu öfkenin bedelini hayatlarıyla ödeyerek, ya da zindanlarda çürüyerek ödediler...
O zaman nefret ederdim bu zorbalıktan...
Şimdi de aynı ölçüde sinir oluyorum...
Kuşaklar değişiyor...
Ama kuşakların sevgisiz acımasızlıkları değişmiyor...
Hoşgörüsüz zorbalıkları sürüp gidiyor...
Bir zamanlar genç olarak hoşgörüsüz zorbalıkların hedefi olanlar, şimdi yeni kuşakları ondan nasiplendiriyor...
Hayatı renksizleştiriyorlar...
Özgürlükleri kısıtlıyorlar...
Yapılabilirlikleri azaltarak, kendi yapamadıklarında eşitliyorlar...
Yaşayamadıkları hayatı, başkalarının da yaşamaması için, zorlaştırıyorlar...
İlgisi var mı bilmem...
Rahşan Ecevit aylardır Türkiye'nin işgal edildiğini söylüyor...
Yabancılar Türkiye'de ev alarak adım adım Türkiye'yi işgal ediyormuş...
Can Dündar gazetesinde dün müthiş bir haber patlatıyor:
"Batı Trakya'yı Yunanlılar aldı... Hatay elden gitti... Ani harabeleri İngilizlerin oldu... Türkiye'ye yönelik bir işgal haritası var..." diyen Rahşan Ecevit'e inat, topu topu 3 ülkeden Türkiye'de gayri menkule rağbet olduğunu ortaya koyuyor...
Kim bu 3 ülkenin vatandaşları?..
Yunanlılar, Almanlar, İngilizler...
Yunanlıları inceledim...
Adamlar, yıllar sonra atalarının, dedelerinin 90-100 yıl önceki evlerini satın alıyorlar...
Muğla, Antalya, Mersin, Hatay, Bursa, İzmir ve İstanbul en çok rağbet ettikleri yerler...
Bütün Türkiye'ye yayılmış toplam 12 bin ev...
Bununla mı Türkiye'yi işgal edecek bu adamlar?..
Bu adamların Yunanistan'daki toplam nüfusları 11 milyon...
Hepsi bir İstanbul etmiyor...
Topu gelse, Türkiye'de bir şehir edecek...
Ama, Rahşan Hanım 12 bin tanesinin Türkiye'yi işgal edeceğine inanıyor...
Hayattan kopmak ne acı?..
Dönüşen hayatın bu kadar uzağına düşmek ne ıstırap verici?..
Bir zamanlar gençliğin ve yükselen değerlerin seslerinin, şimdi kuş sesi kadar etki bırakmaması ne hazin?..
Karar verdim...
Gençliğe ve dönüşen hayatlara acımasız bir sevgisizlik göstererek yaşlanmayacağım...
Fidel'leşmeyeceğim...
Eski Sovyet Prezidiumu üyeleri gibi olmayacağım...
Che Guevara gibi yaşamamış olsam da onun masumluğunda öleceğim...
Deniz Gezmiş'in hayatını paylaşmamış olsam da onun gençlik naifliğinde hayata veda edeceğim...
Not:
Reha Muhtar'ın önceki günkü yazısında Keremcem ismi Kemer Cem olarak çıkmıştır. Dizgiden kaynaklanan bu yanlıştan dolayı özür dileriz.
|
| |
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
