* İmalat sanayisinde son 10 yılda ithalatın payı yüzde 33'ten yüzde 59'a çıktı. Sanayinin ithalata bağımlılığı giderek arttı
* İthalatın içinde Asya ülkelerinin payı yüzde 17'den yüzde 32'ye çıktı. İhracatımızın ise yüzde 59'u Avrupa ülkelerine.
Finansal piyasalar bu hafta yurtiçinde ekonomik veri olarak açıklanacak mayıs ayı cari işlemler açığına, yurtdışında da Japonya'dan Cuma günü gelecek faiz kararına odaklanacak gibi. Tabii Kuzey Kore'nin uzun menzilli füze denemeleriyle başlayan gerginliğin İran'ın nükleer gerginliği ile birleşmesi de küresel piyasaların tansiyonunu yükseltebilir. Japonya'dan cuma günü faiz artırım kararı çıkması bekleniyor. Böylece Japonya son 6 yıldaki sıfır faiz politikasına son vermiş olacak. Beklenen bir hareket olduğu için, piyasalar üzerindeki etkisi sınırlı kalabilir.
Cariaçıksorunu Türkiye'de açıklanacak mayıs ayı cari işlemler açığının 4 milyar dolar civarında çıkması bekleniyor. Böylece 5 aylık açık 16.5 milyar dolara varacak. Son iki aydaki kur artışının ithalat üzerindeki sınırlayıcı etkisinin önümüzdeki aylarda ortaya çıkması bekleniyor. Buna rağmen cari açık rakamının yıllık 25 milyar dolar civarında olması öngörülüyor. Bu da açığın milli gelire oranında fazla bir değişme olmayacağına işaret ediyor. Bu yıl ortaya enflasyon sorunumuz çıkmasına karşılık cari açık da ekonominin önde gelen konusu olmayı sürdürecek gibi.
İthalatlaşmadönemi Bunda liranın aşırı değerlenmesinin şüphesiz katkısı var. Ancak sorunuz sadece kur değil. Aynı zamanda petrol fiyatlarındaki artış ve enerjide ithalata bağımlı olmamız cari açığın önemli bir nedeni. Daha da önemli yapısal sorunumuz ise artık sanayi üretiminin ve ihracatın ithalata bağımlı hale gelmesi. Bu bilinen, tartışılan bir sonuçtu. Ancak rakamlara pek dökülmemişti. Olay çok boyutuyla incelenmemişti. Bunu TÜSİAD-Koç Üniversitesi Ekonomik Araştırmalar Forumu adına ZaferYükseler ve ErcanTürkan yaptı. Her ikisi de bürokratik kariyerlerini Merkez Bankası'nda danışman ve araştırmacı olarak sürdürüyor. Çalışma, üretimin ve ihracatın giderek ithalata bağımlı hale geldiğini ortaya koyuyor. Soldaki tablodan sektörel bazda da izleyebileceğiniz gibi, imalat sanayinde 1997'de yüzde 32.9 olan ithalatın payı 2005'te yüzde 58.9'a yükselmiş. Aynı zamanda ihracatın üretime oranı sıçramış. 10 yılda imalat sanayi üretiminin yüzde 15.4'ü ihraç edilirken 2005'te bu oran yüzde 34.5'e çıkmış. Araştırmanın başka bir bulgusu da, ithalatın giderek Asya'ya doğru kayması. 1996'da Asyaülkelerininithalatiçindekipayıyüzde16.8iken2005'tebuoranyüzde32.2'yeçıktı. Yani ithalatın artık üçte biri Asya'dan yapılır hale geldi. Buna karşılık ihracatın yüzde 59.4'ü Avrupa ülkelerine. İthalatta Asya'ya doğru kaymanın sonucu olarak ekonomide "Asya'danal,Avrupa'yasat" eğiliminin ortaya çıktığı tesbiti yapılabilir. Yeni bir model bulduk ama bunu nasıl sürdüreceğimiz ayrı bir konu. Devam edeceğim.
Sonuç "Neiyisizkötü,nedekötüsüziyivardır" Bulgar Atasözü