 |  |
  |
|
Fırça
Başbakan Erdoğan'ın, Berlin'deki Büyükelçimiz Mehmet Ali İrtemçelik'i "türban" yüzünden fırçaladığını, Berlin'de duydum. Hemen, olay yerinde bizzat bulunan birkaç kişiyle konuştum. Başbakan'ın İrtemçelik'ı fırçaladığı falan yok. Türbanlı bir kadının şikâyeti üzerine Başbakan Büyükelçi İrtemçelik'e dönüyor ve durumu soruyor. İrtemçelik de uygulamanın keyfi değil, genelgeye dayalı olarak yapıldığını söylüyor. Bu arada kalabalık İrtemçelik'i yuhalamaya başlıyor. Bunun üzerine Başbakan dönüyor ve "yuhalayanları" fırçalıyor. Durum bundan ibaret. Şunu da söyleyeyim, Mehmet Ali İrtemçelik "altı okka" bir büyükelçidir. Kendini kolay kolay kimseye fırçalatmaz. Daha önce bir dönem siyasete girdi. Lider sultası falan tanımadı. Kafasına uymayınca, yanlışları görünce bastı istifayı çekti gitti. Kendi doğruları söz konusu olunca babasını tanımaz. Başbakan'ın Büyükelçi'yi fırçaladığı palavrası nereden çıktı bilmiyorum. Ama Başbakan'ın bu konuda, yüzde yüz doğru davrandığını da söylemek mümkün değil. Bir Büyükelçi veya herhangi bir bürokrat, bir vatandaş tarafından haklı veya haksız olarak Başbakan'a şikâyet edilebilir. Başbakan bu şikâyeti, orada vatandaşların gözü önünde bürokratı sorguya çekmeye başlayarak değerlendirmez. Böyle bir tavır vatandaşa hoş gelse de, devleti, devleti temsil edenleri küçültür. Bürokratlar elbette ki, vatandaşa hizmet için vardır ve seçilmişin emrindedir ama onları halkın gözünde sıfırlamak devleti ve devleti yöneten siyasetçiyi de sıfırlar.
|