|
 |
 |
 |
|
|
Bakanlar Kurulu'nda neler konuşuldu?
Meclis'te dün "terör sorunu" uzun uzun konuşuldu ama... Ana muhalefet lideri Deniz Baykal "daha çok ve daha kapsamlı konuşulmasını" istedi. "Aynı konu" önceki gün de Bakanlar Kurulu'nda "saatlerce" konuşulmuştu. Meclis'teki görüşmeler "şeffaftı." "Ne konuşulduğunu" herkes biliyor. Ya 6 saat boyunca Bakanlar Kurulu'nda konuşulanlar?
Terörle mücadele sadece hükümetin işi mi? İşte Bakanlar Kurulu'nda üzerinde durulan hususlardan biri. Kurulda "bir şeyin altı" çizildi: "Bu bir devlet sorunudur." Öyleyse... Terörle mücadelede "bütün kurum ve kuruluşların mutlak kararlılığı" gerekir. "Muhalefetin" de. Bakanlar Kurulu'nda "muhalefet eleştirisi" olmadı. Muhalefetin "desteği, sorumluluğu" üzerinde duruldu.
Bakanlar Kurulu'nda birkaç Bakan'ın seslendirdiği bir "konu" daha oldu. Buna "sitem" de denilebilir. Kurul'da, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in "kulakları çınlatıldı." * Seçim barajının yüzde kaç olması gerektiği konusunda bile görüş bildiriyor ama... Son günlerde şiddet olaylarında meydana gelen yükselme konusunda hiç konuşmuyor. * Hükümetten bilgi isteyebilir... Çağırıp, konuşabilir... Bunu yapmıyor. * Liderler toplantısı düzenleyebilir... Gerilimi giderici girişimlerde bulunabilir... Ama bunları düşünmüyor.
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu dün TBMM kürsüsünde, "devletteki uyumdan" söz etti ama... Bakanlar Kurulu'nda "bu söylemle ters düşen konuşmalar" da oldu. Örneğin: "Birinci öncelikli" konuda devletin polisi ile jandarması arasında "yeterli uyum" yok. Özellikle de: "İstihbaratta." Örnekleri çoğaltmayı doğru bulmuyoruz.
Bakanlar Kurulu'nda en çok konuşulan konulardan biri de şuydu: "Ne yapacaksak yapalım... Ama demokratikleşme sürecinden kesinlikle taviz verilmeksizin yapalım."
Bakanlar Kurulu "daha dikkatli olunması gereken hususları" da ele aldı. Örneğin: * İstihbaratın daha güçlendirilmesi. * Yerel kışkırtmaların daha iyi izlenmesi. * Yerel güvenlik birimlerinin daha dikkatli olması.
Bakanlar Kurulu'nun konuştuğu bir diğer konu: - Polisin son olaylardaki tutumu. Tutum, "geçmiş tutumlara göre" çok daha olumlu bulundu. Bu tutumun "olayların büyümesini önlediği" üzerinde duruldu. Ve "karar" alındı: - Bu bir eğitim meselesi... Polisi daha iyi eğitelim.
Anarşi ve terör nasıl önlenecek? Bir yandan tavizsiz polisiye önlemler. Bir yandan da bölgenin ekonomik ve sosyal yönden kalkınmasının gerektirdiği önlemler. Hepsi "eşzamanlı" olarak. Ama her şeyden önemlisi: "Cumhurbaşkanı'ndan, devletin en küçük birimindeki görevliye kadar herkesin katkısıyla." İşte Bakanlar Kurulu'nda konuşulanlar. "Kurul" daki hava, gerilimden ziyade "uzlaşma arayışı" havası.
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|