 |  |
  |
|
Serbest Fırka'nın esası
Avni Özgürel, 12 Ağustos 1930'da kurulan, ancak 99 gün sonra kapanan Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı ( SCF ) değerlendirirken şöyle diyor: "Bu parti doğduğunda Fethi Okyar'ın gördüğü büyük ilginin sebebi, onun cumhuriyete muhalif bir kişi olması falan değildir. Aksine, Okyar, Atatürk'e yakın, ona bağlı, kendi kararıyla değil Atatürk'ün görevlendirmesiyle siyasete atılan bir insan. Ve halk bilir bunu. Fethi Bey'i ' ümit adam' haline getiren, onun İslam'a, dolayısıyla muhafazakâr değerlere saygılı olduğunu 'ima' etmiş olmasıdır ( Radikal, 29 Mart ). Bu yaklaşım, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın (SCF) ilgi çekmesini inançlara, dolayısıyla kapanmasını da laiklik meselesine bağlıyor; yani 'laik' merkez ile 'dindar' çevre arasındaki gerilime... Sosyolog Cem Emrence ise yeni yayınlanan ' Serbest Cumhuriyet Fırkası: 99 Günlük Muhalefet' başlıklı kitabında (İletişim Yay.) olaya başka bir açıdan yaklaşıyor. Emrence'ye göre (ki ben de aynı fikirdeyim) 1929'da başlayan dünya ekonomik krizi, SCF'nin özellikle Ege Bölgesi kentlerinde gördüğü büyük desteğin ardındaki esas neden. Burada uzun uzun anlatma imkânımız yok. Sadece şunu belirtelim: Fethi Bey, Batı Anadolu turunda ' tüccarlar ve ticari köylüler' için ' yakıcı' meselelere değinmişti. Bunların başında liman vergileri, şeker ve gaz tekelleri geliyordu. SCF devletin kendi işiyle uğraşmasını, girişimciliği engellememesini, vergileri azaltmasını talep ediyordu. Din, SCF'nin söyleminde önemli bir yer tutmuyordu (tutamazdı da). Ama hem devlet görevlileri, hem de Cumhuriyet Halk Fırkası (Partisi) yöneticileri SCF'yi karalamak için onun ' gericilikle' ( irtica ) suçlamıştı. SCF bürokratik despotizmden ve devletçilikten bunalan tüccarların, piyasa için üretim yapan çiftçilerin ve profesyonellerin partisiydi. Sanırım Avni Özgürel'in, Emrence'nin kitabını okuyarak fikirlerini gözden geçirmesinde yarar var.
|