  |
|
Ekonomik göstergeler ince ayar sinyali veriyor
Enflasyonun düşüşünde 22 aydır durgunluk görülüyor. Turist sayısındaki azalma cari açığı daha da tırmandırabilir. Sanayi üretimi düşüyor. Ekonomi bazı alanlarda eski parlak günlerini arayabilir.
Hükümet, nedeni ne olursa olsun Merkez Bankası'na atama sürecini iyi yönetememesinden dolayı, mevcut belirsizliklere veya risklere bir yenisini ekledi. Merkez Bankası'nın üst yönetiminin topluca ayrılmasına yol açarak, bu riski bizzat kendisi yarattı. Şimdi atamalarda isabetli davranırsa bu riski azaltabilir. Yok, bu yeteneğini kaybetmişse, önümüzdeki çalkantılı olabilecek dönemlerde hem Merkez Bankası yönetimini hem de ekonomi yönetimini önemli testler bekliyor. Dün bu önemli testleri dünyadaki türbülans olasılığı, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler olarak belirtmiştim. Bugün aynı önemde olmasa da ekonomide ortaya çıkmaya başlayan bazı zorlukları ve bazı bozulmaları gündeme getirmek istiyorum. En azından ele aldığımız konulardaki rakamlar da gösteriyor ki, geçmiş iki üç yıldaki eğilimlerde belli kırılmalar var.
Bir darbe de turizmden Bunların detayları bitişikte tablolalarıyla kutular halinde yer alıyor. Sayıyı çoğaltmak da, azaltmak da mümkün. Ama biz en azından son yayımlanan verilerden yola çıkmak istedik. En son açıklanan turizm istatikleri de işlerin 2006'dan itibaren iyi gitmediğini gösteriyor. Turizmin tek başına etkisi yanında bir de cari açığı azaltma veya büyütme gibi bir fonksiyonu var. Üstelik dış ticaret açığındaki büyüme de sürüyor. Gümrük Müsteşarlığı'nın verilerine göre, şubat ayında ihracat 5.9, ithalat 9.5 milyar ve dış ticaret açığı da 3.6 milyar dolar civarında gerçekleşecek. Bu da yüksek dış ticaret açığı yanında düşen turizm gelirleri ile cari açığın yüksek düzeyini sürdürmesi demek.
Eskisi gibi olmayacak Sanayi üretiminde ocak ayında meydana gelen yüzde 4.5 daralma, 2001 krizi sonrasının en büyük daralması. İyi giden makro verilerinden biri olan bütçede ise iki aylık gerçekleşme bize sosyal güvenlik reformunun aciliyetini ortaya koyuyor. Bu açıdan bakınca hem Merkez Bankası geçmişteki gibi bir Merkez Bankası olamayacak, hem de bazı makroekonomik büyüklüklerde geçmiş parlak dönem yaşanamayacak.
Sonuç "Doğru bir hareket için yanlış zaman yoktur" Mevlana
|