Tartışma kültürü
Başbakan Erdoğan "yurtdışından doktor getireceğiz" dedi... Muhalefet tepki gösterdi: "Getiremezsiniz." Ve kamuoyu ikiye bölünüverdi... Pekçok konuda olduğu gibi. Başbakan "bunu" neden söyledi? Muhalefet "buna" neden karşı çıktı? Bu konularda "açıklık" yok. Ve "olay" siyasi çekişmelerin gölgesine giriverdi.
Avrupa'nın en büyük hastanelerinden biri özelleşti. Almanya'nın Hessen eyaletinde. Eyalet Başbakanı Roland Koch önce "sendikalarla" konuştu. Sonra "sivil toplum örgütleriyle." Ardından "hastane yönetimiyle... Doktorlarla... Sağlık personelinin temsilcileriyle... Üniversiteyle."
Sonunda "özelleştirme ihalesi" gerçekleşti. Bu sırada muhalefetten "yapılan iş yanlıştır" eleştirileri geldi. Başbakan hemen Meclis'i topladı. Sendikalarla, sivil toplum örgütleriyle, tıp personeliyle "vardığı uzlaşmaları" anlattı. "Belgeler" gösterdi. Milletvekillerine "eğer sizin onayınız olmazsa satışı iptal ederim" dedi. Oylama yapıldı. Sadece iktidar milletvekilleri değil, muhalefetin bir kısmı da "özelleştirmeye kabul oyu kullandı."
"Onlar" böyle konuları iç siyasetin malzemesi yapmıyorlar. "Şeffaflığı... Uzlaşmayı" ön plana alıp, "ortak akılla" doğruyu arıyorlar. Ya biz?
"Bir tarihte" Mustafa Kalemli Sağlık Bakanı'ydı. Almanya'dan bir doktorlar heyeti geldi... Türkler, Almanlar. (Türk-Alman Sağlık Vakfı.) Talepleri: * Mersin'de bir hastane kuralım. * Doktorlar, hemşireler Türk ve Alman olacak. * Tatillerimizi, bu hastanede görev yaparak geçireceğiz. "Bu iş için" Mersin Belediyesi "her türlü kolaylığı" gösteriyordu. Almanya da "karşılıksız olarak" para veriyordu. "Ankara" konuyu inceledi. Yanıt olumsuzdu. Yasa "yabancı uyruklu doktor, ebe, hemşire, sünnetçi çalışmasına" kapalıydı.
"Bir tarihte" Özal Başbakan'dı. Türk-Alman Sağlık Vakfı'nın yönetimi Başbakan Özal'a bir ziyarette bulundu: * Efendim, Türkiye çocuk cerrahisinde çok iyi. * Almanya'da tıp fakültesini bitirenler, çocuk cerrahisi konusunda Türkiye'de ihtisas yapacaklar. * Bunun için Türkiye'den para çıkmayacak... Üstelik, Türkiye'ye para girecek. Özal "aman ne güzel" dedi. Ayrıca... Özal, bugün Tayyip beyin söylediği gibi "dışardan doktor gelmesi yanlısıydı." Sonuç: Özal gibi güçlü bir lider "aman ne güzel" dediği işi yapamadı. "Yasal engeli" aşamadı.
Almanya'da 355 bin doktor var. Ve Almanya'ya hala İngiltere, Rusya, Polonya'dan doktor geliyor. Türkiye'de doktor sayısı 103.804. Bu konuyu kırıp dökmeden işin içine günlük siyaseti sokmadan tartışsak... Sadece "doktor konusunu" değil, üniversitelerin kalitesini, yurt dışından öğretim üyesi gelmesini, Avrupa'da Türk üniversitesi kurulmasını falan da konuşsak... Nasıl olur?
|