  |
|
Eyvah! Paul Smith'i de Çinliler yapmış
Geçen hafta Paris'teki tasarımcıların ve kumaş üreticilerinin prestiji uğruna akın ettiği Premiere Vision fuarında dolaşırken görüştüğüm bir işadamı, "Türkiye kefen bezi bulamayan bir ülkeydi. Bakın şimdi en kaliteli kumaşı üretiyoruz" diyerek standına uğrayan ünlü bir markanın kumaş siparişi veren yöneticilerini gösterdi. İşadamı, "Çok değil, sadece 2 bin metre kumaş alacaklar şimdi. Ama onunla 50 milyon dolarlık satış yapacaklar" diyordu.
Asgari ücret 15 $ olursa Tekstil ve konfeksiyon sektörü, aslında yakaladığı bu kaliteyi sürdürebilmek ve Avrupa'daki rekabette üstünlüğünü koruyabilmek için Başbakan Erdoğan'ın son günlerde kapısını çalıp duruyor. Güneşli'deki fabrikasında mont, kaban üreten ve ihraç eden bir başka konfeksiyon üreticisine daha rastladım. O da bana Kahire'de asgari ücretin sadece 15 dolar olduğunu hatırlattı ve, "Çin yüzünden sadece bugün iki büyük sipariş kaybettim. Neyse ki tek bir müşteriyle çalışmıyorum, o yüzden durumumuz iyi. Ama nereye kadar bilmiyorum" dedi ve, "Dışarı gidenler haksız değil" diye ekledi.
Paul Smith de mi! Aynı işadamı, Paris'in ünlü caddesi Champs-Elysees'de mağazaya girip, İngiltere'nin önde gelen markası Paul Smith marka bir cekete bakmış. Sonrasını şöyle anlattı: "O an başımdan aşağı kaynar su döküldü sandım. İtalyan zannettiğim ceket de Çin'de yapılmıştı. Paul Smith'i de diğerlerini de üretiyorlar artık. Yani Çin'in kalite sorunu hiç kalmadı. O nedenle bizim en avantajlı yanımız esnekliğimiz ve yakınlığımız. Hadi kurdan vazgeçtik. Devletten üretim maliyetlerimizin üzerindeki yükü hafifletmesini istiyoruz." Özetle konfeksiyon ve tekstil üreticileri, "Laila da elektriğe aynı parayı ödüyor, biz de. Bu haksızlık" diyor ve Ankara'ya 'Bizden vazgeçmeyin' mesajı gönderiyor.
|