 |  |
  |
|
Mal da yalan mülk de yalan
Liderler birbiri peşi sıra "mal varlıklarını" açıkladılar. Genel izlenimi aktarmamı istiyorlarsa söyleyeyim: "Kimse inanmadı." Bir okurum mail atmış. "Bir düğünde bir siyasi parti liderimizin eşini görmüştüm. Kulağındaki pırlanta küpeler dikkatimi çekecek kadar büyüktü. Her biri en az 2, belki 3 kırattı. Parmağındaki yüzük ise biraz daha büyüktü. O liderin malvarlığı beyanında bu küpelerden söz edildiğini görmedim" diyor. 2-3 kırat dediği küpenin tanesi vasat bir değerlendirmeyle 50 bin dolardır. 30 bin dolar da yüzüğe desek, eder 80... Üç otuzluk tarla tapulu olduğu için açıklanır ama gerisi insafa kalmış. Başbakan Erdoğan'ın da 20 bin dolardan aşağı olmayan Franck Muller saatini açıklamadığını biliyoruz. Ama benim asıl takıldığım o değil. Özellikle açıklanan gayrimenkullere bakıyorum da, hepsi "satın alınma değerleri" ile mal beyanına dahil edilmiş. Bence bu "dürüst" değil. Diyelim ki, Taksim'de işhanım var. Dedem almış. O zaman, 60 sene önce 30 bin liraya almış. Mal beyanı veriyorum, "İstanbul Beyoğlu'nda gayrimenkul 30 bin lira." Oysa bugünkü değeri birkaç trilyon. Komik değil mi? Açıkçası kendi payıma bugünkü değerleri bilmek, öğrenmek istiyorum. Bu arada Başbakan'ın da İstanbul'da satın aldığı bir grup villadan söz edildi. Mal beyanında bunlardan söz edilmiyor. Bildiğimiz, Emniyet Gıda'daki hisselerin satışından gelen parayla bunlar alınmıştı. Ama ya alınmamış ya görünmüyor. Bir yerlerde okudum, "kardeşinin üzerineymiş." O zaman bir başka soru, "Kardeşi nereden bulmuş da almış." Bu mal beyanları kamuoyunu pek de tatmin etmedi. En azından beni. Ve bu işin peşini bırakmaya niyetim yok.
|