|
 |
 |
 |
|
|
İstemeyenlere muhtaç
Almanya'da kulüp arayan Ailton kurtarıcı rolü ile sahada. İngiltere'de kulüp arayan Tümer oyun lideri olarak sahada... Beşiktaş'ı istemeyen Youla ile Adem kulübede... Gelinen nokta şu; Beşiktaş'ı kim istemiyorsa baş tacı edilmiş... Beylerin ayaklarına serilmiş bir tek kırmızı halı eksikti!.. Sezonun ilk maçından çıkan umut kırıcı mesaj şu: Beşiktaş, Beşiktaş'ı istemeyenlere muhtaç! W.Bremen maçının teknik özeti şu: Beşiktaş ön liberosuz 4-3-1-2 sistemini denedi. Koray'ın sarkık libero gibi oynaması futbola defansif özellik getirdi. Buna rağmen her atak gol getirdi. (Ailton Beşiktaş için oynadı. Ama önce kendisi için.)
Sahi!... Beşiktaş niye bu noktaya geldi. Cevap basit: Beşiktaş başkanı aklını yani mantığını hep geride tutup duygularını ön plana aldığı için. Peki ne oldu? Sayın Demirören Beşiktaş başkanı gibi davrandı. Radikal kararlar aldı. Futbolun yönetimini profesyonellere devretti. Elbette gelinen bu nokta; bu satırların yazarı için tarihi bir zaferdir. Elbette gelinen bu nokta: bay Kıvanç Oktay için tarihi bir yenilgidir. İşte bu nedenle altını çizerek yazıyorum: Bay Kıvanç Oktay 2 yıl içinde transferde harcanan ve çöpe atılan 30 milyon doların hesabını kuruşuna kadar verecektir bu biiir? Bay Kıvanç Oktay, Beşiktaş'ın geldiği bu noktayı iki yıl öncesinde yazdı diye mahkemelere verdiği (Üstelik bir de 250 milyar tazminat istiyor) bu satırların yazarından bir değil bin defa özür dileyecektir. Bu da ikiii... Demek ki!...Doğru yazanı 9 köyden kovmuyorlarmış!...
Önceki gün Tigana'dan masallar dinledik diye eleştirdiğim Fransız hoca ikinci başkan Murat Aksu'dan azar işitince kıvırdı. Ben bunu söylemek istemedim dedi. Basın toplantısını izleyen 30 gazeteci yalancı oldu, Tigana doğrucu?. Beşiktaş menajeri Sevgili Mehmet Ekşi tam yetkili olsun derken bunu diyordum. Eğer o toplantıda Mehmet Ekşi olsaydı Tigana o soruların muhatabı olmazdı.
Antalya'da 3 gün Türkiye'nin en seçkin 50 futbolcusunu izledim. Hepsi 19 yaşında ki bu genç oyuncular Türk futbolunun geleceği olacakmış. Projeyi ikinci kez gündeme getiren (İlki 1992) Sevgili Fatih Terim çağdaş düşünüyor. Ama 50 futbolcu arasından bir tanesi bile 1.Lig'de A takımda oynamıyor. Neymiş efendim yaşları çok gençmiş. (Oysa akşam Efes Cup'ta Nuri Şahin'e verilen törene katıldım. Bu genç oyuncu ile sohbet ettim. Almanlar Bundesliga'da 17 yaşında ki Türk çocuğuna forma veriyor. Bizimkiler yurt dışından hiçbir geleceği olmayan oyuncu alıyor. Yazık!...)
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|