|
|
Cam ustası oldum!
Başımda kötü bir talih dolaştığı için iyi saatte olsunlar' tarzı çarelere başvurdum. Kurşun döktürdüm; el kadar bir dil çıktı! Bir de nazar boncuğu lazım tabii ki... Benim tasarladığım boncuk ise daha çok zürafaya benzedi!
Yıllar önce bir kampanya vardı: "Kendi uçağını kendin yap." Bu kampanya dahilinde kaç kişi arka bahçesinde uçak imal etti, o zaman yapılan uçaklarla kaç yolcu taşındı bilmiyorum ama ben işi sağlama alıp kendi nazar boncuğumu kendim imal etmek istedim. Bunun için çok haklı nedenlerim var: Öncelikle başıma sebebi bilinmeyen bir hastalık geldi ve üç gün Florance Nightingale Hastanesi'nin (Hastanenin ismini doğru yazmak hakikaten meşakkatli bir çalışma istiyor) yataklarını, Emar'ını filan test ettim. Sonra geçtiğimiz hafta sonu Bayrampaşa Aquarium Alışveriş Merkezi'nde çantam çalındı. (Bunu yazmak da bir hayli zor.)
PARLATICIMI GERİ VER! Çok müstesna Ipod'umla helalleşmek durumunda kaldım. (Bu arada polis merkezinde çantamın içindekileri sayarken polis memuru gülmemek için dudaklarını ısırmaktan felç geçirecekti.) Bu harika listeden bir iki örnek vermek istersem; bir adet oje, uğurlu kedi tasmam, (tahmin edeceğiniz gibi uzun bir hikaye) o gün satın aldığım ahşap spatula, kaloriferin havasını almaya yarayan garip anahtar, Isadora marka dudakları Banu Alkan'ınkiler gibi yapan dudak parlatıcısı. (Sayın hırsız, lütfen tüm diğer şeyler sizin olsun ama dudak parlatıcımı anlaşacağımız bir yer ve saatte bana ulaştırın. Söz veriyorum yanımda polis getirmeyeceğim.)
ELEM TEREFİŞ Bu arada çantam çalındığı için elim ayağım birbirine karışmış olduğundan, yepyeni otomobilimi karakolun bahçesinde dev gibi boşluğa park etmeye çalışırken arkasını duvara sürttüm. Dahası var; eve geldiğimde kedim, iki ay sonra tüm cesaretimi toplayıp katlayıp üst üste dizdiğim polarlarımı yere dökmüş, yığıntının üzerinde uyuyordu! Yeter ben oynamıyorum! Başımda kötü bir talih dolaştığı kesin. Dolayısı ile hemen 'iyi saatte olsunlar' tarzı çarelere başvurdum. Kurşun döktürdüm! Vallahi siz deyin parmak kadar, ben diyeyim el kadar (abartmayı severim) bir dil çıktı kurşunda! (Gözü olanın gözü çıksın. Elemterefiş kem gözlere şiş. Huuu!) Bir de nazar boncuğu lazım tabii ki. Bu işi sorumlu bir Türk vatandaşı olarak ciddiye aldım. Ve aklıma 'cam perisi' arkadaşım Selin Okçu geldi. Ralli dünyasında tanıdığım Şükrü Okçu'nun kızı olan Selin, eğitimini moda ve tekstil üzerine yaptı. Ancak üç yıl önce kafayı 'cam'a taktı. Biz önce kapı pencere camı işine girecek sandık ama o sanatçı olmayı seçti. Türkiye'de bir ilk olan Cam Ocağı Vakfı'nda, cam takı üzerine düzenlenen eğitim programına katıldı. Michaela Köppl, Helga Seimel gibi usta cam sanatçılarından cam boncuk yapımı üzerine eğitimler aldı. "Selinciğim, boncuk işinde para yok canım" diyorduk ki, geçen sene İspanya da bulunan 'Fundacion Centro Nacional Del Vidrio' Cam Sanat Okulu tarafından, ileri seviyede cam boncuk yapımı, mücevher tasarım ve uygulaması üzerine 15 günlük eğitim ve seminer vermek için davet edildi.
ZÜRAFAYI ANDIRIYOR 2005 yılında hazırlamış olduğu 'Evil Eye Protector' (Şeytan gözü koruyucusu) isimli koleksiyonunu cam yapımının en ünlü ülkelerinden biri olan İtalya'ya ihracat etmeye başladı. Selin, nazar boncuğunu o kadar güzel modernize etmiş ki, ben de onun Maslak'taki atölyesinde küçük bir nazar boncuğu üretim kursu aldım. Renkli çubukları önce iyice ısıtıyorsunuz. Sonra yavaş yavaş aleve doğru yaklaştırıyorsunuz bu arada da sürekli çeviriyorsunuz. Eğer yavaş çevirirseniz küçük patlamalar olabiliyor. (Netekim sağ elimde küçük bir patlama izi var!) Ardından çevirdiğiniz nesne çok soğumadan onu ilginç bir düzleştirici ile sıkıp, tam soğumadan diğer renkleri yapıştırıp, külün içinde soğumaya bırakıyorsunuz. Bunu yaparken, yukarıdaki saydığım kötü olayların sıkıntılarını unuttum. Galiba böyle bir hobiye ihtiyacım var. Ben yamrı yumru nazar boncuklarımla gurur duyarken Selin Okçu ise Nişantaşı'nda bu hafta açtığı mağaza ile uğraşıyor. Yeni cam küpeler ve kolyeler tasarlıyor. İlgilenenler; Valikonağı Caddesi. Halil Bey Pasajı'ndaki dükkanı görmeliler. Telefon ise 0212-248 28 15. Ben bu arada yeni bir nazar boncuğu tasarımı üzerinde çalışıyorum. Daha çok zürafaya benzedi ama karşıdan 30 derece açıyla bakınca nazar boncuğunu andırıyor!
|