  |
|
Dayak güçsüzlüğün ifadesidir
Tarafsız bir gözle bakarsak olaya; ilk başta kime inanırız? Tabii ki dayak yediğini söyleyen kadına... Çünkü erkeklerimizin büyük bir çoğunluğu karısını, sevgilisini, kız arkadaşını, kadınını dövüyor ne acı ki... En kötüsü de dövmeye hakları olduğunu düşünmeleri. Bahaneleri o kadar çok ki; bırakın sabaha karşı gelmesini, beş dakika bile geç gelse eve, dayak atıyorlar. Yemeği yakması, tuzsuz yapması, gömlekleri ütülememesi, birine bakması, hayale dalması, sevişmemesi ya da bir şeylere alınganlık gösterip küsmesi de dayak nedenleri arasında... Kadının çirkin ya da güzel olması, eğitimli ya da eğitimsiz olması, çalışıyor veya çalışmıyor olması da fark etmiyor. Hülya Avşar'ın aldatılması gibi Deniz Akkaya da dayak yiyebiliyor... Dolayısıyla sevgilisinin açıklamaları, daha doğrusu kendisini savunması bence bir şey ifade etmiyor. Kendini haklı gösterme çabasında. Karşı tarafı suçlayarak; sarhoş olduğunu, küfür ettiğini, itişip kakışma yaşandığını söyleyerek bahanelerin arkasına sığınıyor. Her olasılığa karşılık da dövmediğini, kovduğunu söylüyor. Büyüklük yaptığını ima etmeye çalışıyor. "Dayağı hak etmişti ama yine de dövmedim!" demek istiyor. Gönderdiği mesajı unutuyor ama... Tıpkı sevişme sahnelerini çekip internete verenlerin bilgisayar kayıtlarını dikkate almaması gibi... Şaşıracak bir şey yok aslında. Tipik bir dayak atan erkek davranışı. Önce dayak, sonra pişmanlık ve de özür. Kadından beklenen de affetmesi... Ya medyaya yansıyanlar? Bir haftadır öyle tehlikeli sularda geziniyoruz ki! Gamze olayında olduğu gibi hırsızı bırakıp ev sahibini suçlama yolunu seçiyoruz. Dayağı meşrulaştırmayı sürdürüyoruz. Yemişse bir nedeni vardır! Kim ki zaten? Manken! Soyunup dökünerek para kazanan birisi! Reklam yapıyordur! Zaten işleri iyi gitmiyor! Baksana içki de içiyormuş! Küfürbaz. Başına buyruk. Asi, agresif, marjinal. İnsan sabahın üçünde eve gelirse olacağı budur... Yani dayak atan haklı... Yok ya! Dayak, güçlülüğün ya da haklılığın değil, güçsüzlüğün, haksızlığın göstergesidir. Yani dayak atanın güçsüzlüğünün ve haksızlığının ifadesidir.
|