  |
|
Hazımsızlık şurubu!..
Hadi isim vermeyeyim... Çünkü verdim mi, bozuluyorlar... Ben de cumartesi günü yine morallerini bozmayayım... "O mahut kişiler" diyeyim.. Sözlük anlamıyla o bilinen kişiler.. Hani özellikle biri var ki, ne zaman Avrupa'dan bizim midemizi ekşiten bir karar çıksa, sağ olsun hazımsızlık şurubu gibi devreye girer.. Misal: Avrupa'nın Abdullah Öcalan'ın affedilmesini istemesinde bazı nedenleri var... Katılmasak da hemen itiraz etmeyelim... Soğukkanlı, serinkanlı olalım... (Bu noktada okuyanlarda mide hazımsızlıkları son raddeye çıkar.) Veya misal Kıbrıs... Kıbrıs'ta limanları açmayı gözümüzde çok büyütmeyelim... Nasıl olsa açacağız.. Günü geldiğinde Kıbrıs Rumları'nı da tanımak durumundayız.. Onun için soğukkanlı, serinkanlı (Bu noktada okuyanlarda mide yanmaları yine had safhaya varıyor) davranalım.. Pire için yorgan yakmayalım.. Bu örnekler sürer gider.. Bu mahut kişi ya da kişiler, Avrupa, Türkiye'de federasyon istese, "Bir dakika serinkanlı olalım... Pire için hemen yorgan yakmayalım" diyebilirler... Geçmişte çok gördük bunları.. Önceki gece yatmadım, sabah erken kalktım ki, bakayım Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin türban yasağı için ne yumurtlayacaklar?.. Yok abi.. Ses yok.. Seda yok.. Duvar oldular abi.. Memlekette federasyon isteğine bile, "Sakın ayaklanmayın.. Avrupa'yla köprüleri atmayın.. Soğukkanlı, serinkanlı olun.." teranesini okuyanlar, dün sus ve puslar.. Hani bekliyorum ki, desinler "Hişşt beyler.. Soğukkanlı olun.. Serinkanlı olun.. Hani bu memlekette federasyonu bile seslendirdiler... Üniversitede türban yasaklanmış... Çok ses çıkarmayın..." Safım ya.. Bekliyorum desinler öyle şeyler... Yok be abi... Ses yok... Seda yok... Duvar oldular abi.. Hazımsızlık şurubu değil.. Gıcık şurubu bu meret..
|