  |
|
Ağır ağır dönülür elbet
Müessesemizde istekte sınır yoktur! Biz kadınlar isteriz Allah, isteriz. Saman altından isteriz, nazlanarak isteriz, çaktırmadan isteriz, mızmızlanarak isteriz... Misal benim son takıntım; sevgilim bana üç satır bir şey yazsın, olmadı börtü böcük çizsin, hadi en kolayından üç bin vuruş yazı döşensin. Hani Ayşem Ayşem benim güzel Ayşem tonunda. Bizimkinde tık yok! Her gün email kutumu kontrol ediyorum, elindeki her kağıdı şiir şarkı sanıyorum. I-ııh adam aşka gelmiyor bir türlü. Resmen şımarıklıktan yanıp tutuşuyorum. Ne demişler; kadınlar çiçektir, çiçekler su ister! Hem erkeklerin dile gelmesinin mucize olduğunu düşünürsek, yazının, şarkının, şiirin değeri çok fazla. Bana ne yaa... "Elin Kıraç'ı sevgilisine 'Ayşem Ayşem' diye şarkılar döşenmiş bari onu ezberle, ara ara kulağıma fısılda" diyorum. Aklında tutamazmış! "Ayşem Ayşem, gül Ayşem, güldür Ayşem. Gurbetten dönüşüm Ayşem"i ezberlemesi çok zor ya. "Beşiktaşım sen çok yaşa canım feda olsun, sana"yı bir çırpıda hafızlıyorsunuz ama. Derken Londra'daki Yalın'ı arayıp, hal hatır sorayım dedim. Hani bizim 'Küçücüğüm Her Şeyim' Yalın. Londra'da ekonomi okuyor da. Ara sıra telefonda hasret gideriyoruz işte. Laf lafı açtı, "Ayşe dün bir şarkı yazdım" dedi. Üç ay sonra yazdığı ilk şarkıymış. Israr kıyamet, söylettim şarkıyı. Hem dinledim, hem de sözleri not ettim. Şarkının adı; 'Ağır Ağır'... Her bir kenarı köşesi yerle bir olmadan Bir gönül fırtınası bu kenti vurmadan Dibe vurup da orda mutlu olmadan Kolay yol yok, 'olmaya' giden Ağır ağır yola dönülür elbet... Gerisi bir dahaki Yalın albümünde. Aaah ah! Uluslararası bitmek, telefon ucunda tüyleri diken diken etmek budur valla. Şimdi albümü iple çekmeyelim mi yani? Aralara üç beş 'Ayşem' de sıkıştırsak, kim tutar bizi! Hani Yalıncım sana söylüyorum, manita sen anla.
|